Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/17178 E. 2008/2559 K. 19.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/17178
KARAR NO : 2008/2559
KARAR TARİHİ : 19.02.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Çekişmeli … Köyü 448 parsel sayılı taşınmaz yörede 1984 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 1800 m2 miktar ve tarla niteliği ile vergi kaydına dayalı olarak … mirasçıları adına tespit edilmiş; Hazinenin itirazı üzerine … Kadastro Mahkemesinin 1991/81 Esas – 1991/715 Karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilerek gerçek kişiler adına tapuya tescil edilmiştir. Taşınmaz taksim yoluyla davalılara geçmiştir. Tapu kaydının beyanlar hanesinde tamamının 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan sahada kaldığı yolunda şerh bulunmaktadır.
Hazine bu kez … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada çekişmeli yerin kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığını ileri sürerek davalı adına olan tapunun iptali ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş; mahkemece Hazinenin davası kabul edilerek davalı adına olan tapunun iptaline, Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkarılan saha olduğunun belirtilmesine karar verilmiştir. Bu karar davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1949 yılında yapılmış; sonuçları 09/12/1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 1993 yılında 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 04/09/1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkeme hükmü davalıya 26/09/2007 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, H.Y.U.Y.nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra davalı tarafından 17/10/2007 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı …’nın temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, istek halinde peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 19/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.