Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/17174 E. 2008/9291 K. 27.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/17174
KARAR NO : 2008/9291
KARAR TARİHİ : 27.06.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli … Köyü 474 parsel sayılı taşınmaz yörede 1984 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 2800 m2 miktar ve tarla niteliği ile vergi kaydına dayalı olarak davalı gerçek kişi adına tespit edilmiş; Hazinenin itirazı üzerine … Kadastro Mahkemesinin 1991/ 91 esas – 1991/ 716 karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilerek gerçek kişi adına tapuya tescil edilmiştir. Tapu kaydının beyanlar hanesinde tamamının 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan sahada kaldığı yolunda şerh bulunmaktadır.
Hazine bu kez … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada çekişmeli yerin kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığını ileri sürerek davalı adına olan tapunun iptali ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş; mahkemece Hazinenin davası kabul edilerek davalı adına olan tapunun iptaline, Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkarılan saha olduğunun belirtilmesine karar verilmiştir. Bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1949 yılında yapılmış; sonuçları 09/12/1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 1993 yılında 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 04/09/1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın 1950 yılında kesinleşen ve Ekim 1951 tarih 22 numarada Hazine adına tescil edilen Karasakal Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı, Karasakal Devlet Ormanı sınırlarının tarif edildiği tutanaklarda “bağlı sicil tablosunda ve haritasında yeri ve şagilleri yazılı orman içindeki tarlaların tapu gösterilmediğinden fiili durumlarının tespiti ile iktifa edileceği, orman içindeki sahipsiz çeşmecik, keten tarla, ahlat alanları ile diğer açıklıkların devlet malı sayılacağı” belirtilip haritasında işaretlenerek orman kadastrosunun yapıldığı tarihde yürürlükde bulunan 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre çıkartılan 1940 Tarihli Tahdit Talimatnamesinin 38. maddesindeki “Ormanların bitişiğinde bulunan mülk ve toprakların hepsinde, orman içindekilerden yalnız köy arazi ve camiasına dahil olanlarda vesaik ibraz edilmese bile fiili
vaziyet aynen tespit ve zapta geçirilmekle iktifa edilir. Orman içinde olup da 2. madde şümulüne girmeyen diğer mülk veya topraklar için muteber tasarruf vesikası ibraz edilmezse tasarruf mevzuatı ile 2644 Sayılı Tapu Yasasının 16 ve Orman Yasasının 25. maddelerine müsteniden bunlar Devlet namına tahdit olunur” hükmü gereğince dava konusu taşınmaz ve etrafının orman sınırı içinde bırakıldığı ve işlemin kesinleşmesi üzerine 1950 yılında Hazine adına orman niteliği ile tapuya tescil edildiği ve 1996 yılında yapılan ve kesinleşen işlemle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı, daha önce Hazine ile tespit maliki arasında taşınmazın mübadil Rumlardan kaldığı iddiası ile dava görülmüşse de temyize konu davanın dava sebebinin değişik olması nedeniyle o davanın H.Y.U.Y.nın 237. maddesi gereğince kesin hüküm oluşturmayacağı, 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalıp Ekim 1950 tarih 22 numarada Hazine adına tapuya orman niteliği ile tescil edilen taşınmaz hakkında daha sonra yapılan arazi kadastrosunun 1984 yılında yapılan arazi kadastrosunun 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesi gereğince ikinci kadastro olması nedeniyle hükümsüz sayılacağı, aslı orman olan ve özel mülkiyete konu olmayacak taşınmaz hakkında sonradan oluşturulan tapu kaydının taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden malikine mülkiyet … kazandırmayacağı ( H.G.K.30.05.2001 gün 2001/1-464-470 ve 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 ve 1. Hukuk Dairesinin 11.09.1989 gün 1989/8162-9363 sayılı kararları) ve yine kamu malı olan oramnların her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi halinde bu tür yerleri edinen kişilerin M.Y. 1023 maddesindeki tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı ve Hazine ya da Orman Yönetimi tarafından 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalınmadan her zaman tapu kaydının iptali ve tescil isteği ile dava açılabileceği gözetilerek Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığına göre, davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27.06.2008 günü oybirliği ile karar verildi.