Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/16992 E. 2008/2531 K. 19.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/16992
KARAR NO : 2008/2531
KARAR TARİHİ : 19.02.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki TAPU İPTALİ VE TESCİL davasının yapılan yargılaması sonunda DAVANIN KABULÜNE ilişkin kurulan 07/02/2007 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar … ve … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19/02/2008 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden gelmedi, karşı taraftan Hazine vekili Avukat … …geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı HAZİNE, … Köyü 6006 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde iken 1993 yılında yapılıp, 26.02.1993 tarihinde ilan edilerek, dava tarihinden önce kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece; 1995/568-1996/938 sayılı ilk kararda dava kabul edilmiş, hükmün davalılarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1998/3943-6024 sayılı karar ile mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra 1998/1117-2002/731 sayılı karar ile yine davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 04/02/2003 gün ve 2002/14391-2003/1195 sayılı karar ile, (çekişmeli taşınmazın 744 sayılı kadastro parselinin imar uygulaması ile oluştuğu, komşu 812 parselle ilgili, Kadastro Mahkemesinde Hazine ve gerçek kişiler arasında görülen 1958/748-1994/2352 sayılı karar ile orman sınırının belirlendiği ve 812 parselin kişiler adına tescil edildiği, hükmen belirlenen orman sınırına göre çekişmeli parselin belirlenen bu sınıra göre orman tahdidi dışında kalan yer olduğunun saptanması durumunda 2/B madde uygulamasının geçerli olmayacağı, bu nedenle sözü geçen karar değerlendirilerek, dayanağı kroki uygulanıp sonucuna göre bir karar verilmesi) gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın KABULÜNE, çekişmeli … Köyü 6006 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1975 yılında yapılıp, 26.11.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde ve 1986 ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması, 1993 yılında yapılıp, 26.02.1993 tarihinde ilan edilerek, dava tarihinden önce kesinleşen, 2/B madde uygulaması vardır.
-2-
2007/16992 – 2008/2531

İncelenen dosya kapsamından davaya konu taşonmazın tapusunun, 744 numaralı kadastro parselinin ifrazı ile oluştuğu, komşu 1078 sayılı kadastro parseli, 26.12.1957 tarihinde 4763.000 m2 yüzölçümünde orman niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği, 812 parselin de kişi adına tespit edildiği, … … ve arkadaşları tarafından 812 ve 1078 numaralı parseller hakkında … Kadastro Mahkemesinin 1958/748 E, 1994/2352 K. sayılı dava dosyasında, davalı Orman Yönetimi, Hazine ve … … aleyhine açılan, … ve arkadaşlarının da katıldığı dava sonucu mahkemece 812 parselin … … ve … …, 1078 sayılı parselin ise tespit gibi orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, müdahiller … ve arkadaşlarının davaları yönünden 3402 Sayılı Yasanın 25 ve 26. maddeleri gereğince tutanak tanziminden sonraki … hak ve isteklerde Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığından görevsizliğe dair verilen kararın 20. Hukuk Dairesince onandıktan sonra, karar düzeltme talebi de reddedilerek 25.03.1997 tarihinde kesinleştiği, bu davada çekişmeli 1078 parselin, orman kadastrosu sınırları içinde kalması nedeni ile tespit gibi orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verildiği, 812 parselin de kişi adına tespit edilip,tutanağına yine aynı kişilerce itiraz edildiği, orman ve Hazinenin davası bulunmadığı, bu kişilerin kendi lehlerine yapılan tespite itirazlarında hukuki menfaatleri bulunmadığı, ayrıca tahdit hattının belirlenmesi yönünden davalının karardaki taraflar ile ardıllık ilişkisi de bulunmadığından, … Kadastro Mahkemesinin 1958/748 E., 1994/2352 K. sayılı kararı, davalı kişiler yönünden H.Y.U.Y.’nın 237. maddesi uyarınca kesin hüküm teşkil etmeyeceği gibi, her ne kadar yerel mahkemece 04/11/2003 tarihli celsede Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1998/3943-6024 sayılı BOZMA kararına uyulmuş ise de, bozma kararı yerel mahkemeye yol gösterici ve araştırmaya yönelik olduğundan, bozmaya uyulmakla tarafları yönünden usulü kazanılmış hak olarak kabul edilemez
Çekişmeli taşınmazın uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kesinleşen 2/B alanında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 550.00.-YTL. vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 19/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.