YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1698
KARAR NO : 2007/4567
KARAR TARİHİ : 05.04.2007
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve …tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 108 ada 69 parsel sayılı 33.952,49 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih 495 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak beyanlar hanesine Halil oğlu …’in zilyetliğinde olduğu yazılıp taşınmaz hakkında … Kadastro Mahkemesinde 2005/158 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek malikleri mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmişlerdir. Davacı …, 22.09.2005 havale tarihli dilekçe ile; Hazine, Dikilitaş Köy Tüzel Kişiliği ve …’i taraf göstererek dava dilekçesine ekli koordinatlı krokide işaretlenen 108/574-108/1109 nolu koordinatlar arasında kalan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp 26.08.2005 – 26.09.2005 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu, 13.03.2006 – 14.04.2006 tarihleri arasında ilan edilen genel arazisi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına, çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olduğundan 3402 Sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin mahkemece resen belirleneceğine, davada taraf olmayan kişi adına dahi tescile karar verilebileceğine göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05/04/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.