Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/16950 E. 2008/2278 K. 14.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/16950
KARAR NO : 2008/2278
KARAR TARİHİ : 14.02.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
MÜDAHİL : …-…

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 135 ada 4 ve 17, 125 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 9296 m2, 457 m2 ve 5441 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde davalı olduklarından sözedilerek … haneleri mahkemece doldurulmak üzere boş olarak tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, asliye hukuk mahkemesinde açtığı, 1997/167, 168, 171 Esas sayılı davalarda; davalıların kendilerine kiraya verilen Hazine taşınmazlarına inşaat yaptıklarını bildirerek elatmanın önlenmesine ve inşaatin kal-ine karar verilmesini talep etmiştir. Müdahil … 135 ada 4 sayılı parselin muris … oğlu …’ten kaldığı ve taksim edilmediği, …’a babası …’dan taksimen kendisine düşen taşınmazın bir kısmının kendisi … … tarafından 135 ada 17 parsele dahil edilerek davalı … oğlu …’e sattığı iddiasıyla davaya katılmışlardır. Mahkemece Hazinenin davasının reddine, müdahil …’un davasının kabulüne, …’un davasının reddine, 135 ada 4 parselin … oğlu … mirasçıları adına, 135 ada 17 parselin … oğlu … adına, 125 ada 1 parselin … oğlu … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Davacı Hazine 29.05.1997 tarihli dava dilekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/171 sayılı dosyasında …, 97/168 sayılı dosyasında …, … ve … …, 97/167 sayılı dosyasında … … aleyhine açtığı davalarda … Köyünde bulunan çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve 16 Ocak 1961 ve 12 Temmuz 1960 tarihli sözleşmelerle davalılara ziraat yapılmak üzere kiraya verildiğini, ancak davalıların taşınmazlara inşaat yaptıklarından elatmalarının önlenmesi ve inşaatların kalini istemiştir. Yargılama sırasında arazi kadastro çalışmalarının başlaması ve … aleyhine açılan davanın konusu olan taşınmaza 135 Ada 17 parsel,… ve arkadaşları aleyhine açılan davaya konu olan taşınmaza 135 Ada 4 parsel, … … aleyhine açılan davaya konu olan taşınmaza da 125 Ada 1 parsel numarası verilerek kadastro tespit tutanağı düzenlenmesi nedeniyle 3402 Sayılı Yasanın 5 ve 27. ve 30. maddelerine göre tutanaklar dava dosyaları ile birleştirilmek ve … haneleri mahkemece doldurulmak üzere dosyalar görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılmıştır.Müdahil … çekişmeli 135 Ada 4 parselin murisi …’ten kaldığı ve mirasçıları arasında taksim edilmediğinden, tüm mirasçıları adına tescili gerektiği iddiasıyla 10.06.2002 tarihinde, … oğlu … ise 135 Ada 17 parselin babasından taksimen kendisine kalan 1/2 payının kardeşi … tarafından kendi payı ile birleştirilmek suretiyle davacı …’e satıldığı, satışın usulüne uygun olmadığından 1/2 payın kendi adına tescili gerektiği iddiasıyla 04.12.2003 tarihinde davaya katılmışlardır.
-2-
2007/16950-2008/2278

1) Orman Yönetiminin 125 Ada 1 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; uzman bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazın eski tarihli resmi belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğunun bildirilmesi üzerine zilyedi adına tescile karar verilmişse de 1 parsel kuzeyden 22 numaralı, doğu ve güneyden 2 numaralı, batıdan 59 numaralı orman parselleriyle çevrili durumda olup orman içi açıklık konumundadır.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan … kazanımından söz edilemez.

-3- 2007/16950-2008/2278

Bu nedenle 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tutanağın … hanesinin mahkemece re’sen doldurulacağı da gözönünde bulundurularak çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, Orman Yönetiminin 125 Ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.
2) Hazinenin 135 Ada 4 ve 17 parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından, yapılan araştırma ve inceleme bu parseller hakkında hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece yapılan 26.09.2005 tarihli keşif sırasında bilgisine başvurulan yerel bilirkişiler çekişmeli taşınmazın öncesinin Rumlardan kaldığını haber vermişlerdir. Hazinenin dayandığı 1960 ve 1961 tarihli kira sözleşmeleri davada taraf olanların murisleri … ve ondan önce taşınmazların zilyedi olduğu iddia edilen … …’un da içinde bulunduğu kişiler ile hazine arasında 3 yıllığına ziraat yapılmak üzere imzalanmış olup sınırları doğuda şose, batıda … oğlu …, kuzeyde orman, güneyde … okumaktadır. Kira sözleşmelerinin mahalline uygulanması yeterli değildir, yerelbilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazların kiralanıp kiralanmadıklarını bilmediklerini açıklamışlardır.Yine dosyaya getirtilen 1988 -1989 yıllarına ait … … … … ve arkadaşları hakkında düzenlenmiş ecrimisil ihbarnamelerinin nereye ait olduğu belirlenmemiş, 135 Ada 3 parsel numaralı tarla cinsiyle hazine adına tespit edilip daha sonra Gazi … … Üniversitesi’ne tahsis edilen komşu taşınmaza uygulanan Eylül 1991 tarih 3 numaralı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren getirtilerek çekişmeli taşınmazlar yönünü ne olarak gösterdiği denetlenmemiştir. Böylesine bir araştırma inceleme yapılmadan hazinenin davasının reddi ile gerçek kişiler adına tescil kararı verilmesi isabetsizdir.
O halde; öncelikle yöreyi bilen yaşlı ve yansız bilirkişiler ile yeniden yapılacak keşifte Hazinenin tutunduğu kira sözleşmeleri ile ecrimisil ihbarnamelerinin çekişmeli taşınmazlara ait olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, komşu 3 numaralı Hazine taşınmazına ait Eylül 1991 tarih 3 numaralı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile getirtilip mahalline uygulanmalı çekişmeli 135 Ada 4 ve 17 parseller yönünü ne olarak okuduğu araştırılmalı, yine çekişmeli taşınmazlara komşu olan 135 Ada 2,5,16,18 parsellerin tespitlerine itiraz edilmesi nedeniyle davalı oldukları anlaşıldığından dava dosyaları , dosyalar karara bağlanmışsa hüküm sonucu oluşturulan tapu kayıtları da getirtilmeli böylece taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadıkları belirlenmeli, resmi belgeler aleyhindeki tanık sözlerine değer verilemeyeceği düşünülmeli, davalı gerçek kişilerin taşınmazları ne sıfatla kullandıkları, taşınmazların zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadıkları da araştırılmalı, böylesine yapılacak araştırma sonucu Hazinenin iddialarının yerinde olmadığı anlaşılırsa bu kez zilyedlik yönünden davalıların murislerine ait nüfus kayıtları veya veraset ilamları dosyaya getirtilmeli, taşınmazlarda zilyedliğin ne zaman başladığı, kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği araştırılmalı, 4 parsel yönünden … oğlu …’in davalılar dışında da mirasçısı olduğu anlaşıldığından paylaşıma dayanan tarafa paylaşımın varlığını, tarihini, tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katıldığını, kime hangi taşınmazın verildiğini, kadastro kanununun bölgede uygulandığı tarihe kadar paylaşımın bozulmadığını ispat imkanı tanınmalı, böylece elde edilecek delillere göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı … Yönetiminin çekişmeli 125 Ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle; Hazinenin 135 Ada 4 ve 17 parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 14/02/2008 günü oybirliği ile karar verildi.