YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/16323
KARAR NO : 2008/10788
KARAR TARİHİ : 18.07.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … 12.04.2000 tarihli dilekçesiyle, … Köyü 1447 sayılı parselin murisi adına kayıtlı 1306 Yoklama tarih ve 635/10052 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını, kadastro tesbitinde bu yerin kendi adına tesbit edildiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Hazine adına tesciline karar verildiği, şimdi tapu kaydına tutunduklarını, dava nedenleri farklı olduğundan kesin hüküm oluşturmayacağını, taşınmazın tapu kaydının iptalini ve adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahditin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanın hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılıp ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise 09.12.1976 tarihinde ilan edilmiştir. 36 numaralı orman kadastro komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilan edilmiştir.
… Köyünde ilk genel kadastro 1955 yılında, kadastrosu yapılmamış yerlerin ek kadastrosu ise 1989 yılında yapılmış, en son arazi kadastro işlemi 22.05.1991 ila 21.6.1991 tarihleri arasında ilan edilmiş, taşınmaz bu çalışmalarda orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı için tapulama/kadastro dışı bırakılmıştır.
Davacının tutunduğu tapu kaydının uygulandığı keşifte, tutunulan tapu kaydının çekişmeli parseli kapsadığı ifade edilmiş, tanık sözleri komşu parsel dayanak kayıtları ile denetlenmemiş, tutunulan tapu kaydının arazi kadastrosunda nereye revizyon gördüğü yada görmedi ise nedeni sorulmamışsa da, Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritaları, arazi kadastro paftası ile makiye ayırma tutanaklarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, çekişmeli parselin 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu, 1952 yılında makiye ayrılmadığı, 1976 yılında yapılan orman kadastrosunda makiye ayrılan yerlerden olduğundan söz edilerek orman sınırları dışında bırakıldığı, çekişmeli parselin 1989 yılında yapılan kadastroda … adına tesbit edildiği, … Yöneti, … … ve arkadaşları tarafından açılan kadastro tesbitine itiraz davasına Hazinenin de taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle katıldığı, Kadastro Mahkemesinin 08.02.1994 gün ve
1991/326-153 sayılı kararıyla diğer davaların red edilip, Hazine davası kabul edilerek çekişmeli parselin Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminde de geçerek kesinleştiği, …’ın Yargılamanın yenilenmesi isteminin de Kadastro Mahkemesinin 14.09.1999 gün ve 1997/13-181 sayılı kararıyla red edildiği, bu kararın da Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu kararların davacı … aleyhine kesin hüküm oluşturduğu gibi, 1942 tahditinin, sadece Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarih, 208 sayılı kararla … İdaresinin dayandığı … … ait tapulu taşınmazlar yönünden iptal edildiği, vakıf tapusu kapsamı dışında kalan tahdidin halen geçerliliğini sürdürdüğü, taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun, bir başka orman kadastro komisyonunca yasal olmayan nedenlerle yok sayılıp, orman sınırları dışında bırakılması işleminin hiçbir yasal dayanağı olmayıp, 1942 yılında yapılan orman kadastrosunun iptal edildiğinden söz edilerek 7 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yeniden yapılan orman kadastrosuna değer verilemeyeceği, taşınmazın 1942 orman kadastrosu ile orman olarak sınırlandırıldığı ve halen orman sınırları içinde olduğu, tutunulan eski tarihli tapu kaydının yöntemince uygulanmamışsa da , bir an için çekişmeli parseli kapsadığı kabul edilse dahi, tapunun 1942 orman sınırları içinde kalmakla hukuki değerini yitireceği, bu tür yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla da edinilemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına, taşınmazın orman niteliğiyle tescili istemiyle Orman yönetimi yada Hazine tarafından bir dava açılmadığına göre. Davacı gerçek kişinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişiye yükletilmesine 18/07/2008 günü oybirliği ile karar verildi.