Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/16262 E. 2008/1658 K. 05.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/16262
KARAR NO : 2008/1658
KARAR TARİHİ : 05.02.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyü … Deresi mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, … bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1195.83 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı … adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 22.03.2004 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacı gerçek kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla … kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile hüküm kurulmuşsa da, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosuna göre konumu geniş çevresi ile birlikte; (taşınmaza yakın konumda bulunan 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 155, 157, 158 ve 159 parselleri de gösterir biçimde) gösterilmediği gibi, yöreye ait en eski tarihli ve orjinal renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ile kadastro paftasının ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek bu harita üzerindeki yeri de saptanmamıştır. Bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılabilmesi için halen ve öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olması gerekir. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden taşınmazın halen ve öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır.
-2-
2007/16262 – 2008/1658

Mahkemece; taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu yere ait paftanın hangi tarihte düzenlendiği, çekişmeli yerle ilgili olarak ne gibi bir işlem yapıldığı, tapulama dışı bırakılmış ise bunun nedeni Kadastro Müdürlüğünden sorularak açıklığa kavuşturulmamıştır.
Taşınmaz başında dinlenen tanığın anlatımı davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin varlığını kanıtlamaktan uzaktır.
3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde düzenlenen kısıtlamalar Kadastro Müdürlüğü, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmuşsa da alınan yazı cevapları denetlenerek 40-100 dönüm normunun aşılıp aşılmadığı belirlenip tartışılmamıştır.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 7-8 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yapılacak bu çalışma sonucunda taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığının saptanması halinde ise öncesi itibariyle zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesi açısından yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ile 1980-1985-1990’lı yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritaları, … fotoğrafı ile varsa serbest bölge haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro
-3-
2007/16262 – 2008/1658

paftası ölçeğinin de sözü edilen haritaların ölçeğine çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde ayrı ayrı gösterecekleri müşterek imzalı raporun kendilerinden alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; taşınmazın güney-batısında Hapur Deresi bulunduğundan jeolog bilirkişi dinlenip halen aktif … yatağı olup olmadığı belirlenmeli; varsa zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve … olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 05/02/2008 günü oybirliği ile karar verildi.