Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/1624 E. 2007/4425 K. 03.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1624
KARAR NO : 2007/4425
KARAR TARİHİ : 03.04.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine, Kesmece Köyü 106 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tamamının öncesinin orman olduğunu; yörede 1988 yılında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan ve kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin (A) ile işaretli 14648.16 m2’sinin 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu anlaşıldığından, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; parselin tamamının öncesinin orman olduğu, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır.
Hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişileri tarafından düzenlenen krokilerde (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerinin miktar ve şekil yönünden farklılık gösterdiği, orman ve fen bilirkişisi tarafından orman kadastro harita ve tutanakları uygulanarak parselin orman tahdidine göre durumu gösterildiği gibi çekişmeli taşınmaz ve çevresine ait kadastro paftasının, memleket haritası üzerine aplike edilerek taşınmazın konumu gösterildiği halde mahkemece bu harita gözönünde bulundurulmadan fen bilirkişinin 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosunun esas alınarak düzenlediği rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılarak, arazi kadastro ekiplerine teslim edilmişse de yasanın açık hükmüne karşın arazi kadastro ekibince belirlenen orman sınırına uyulmadığından orman kadastrosunun tamamlanmış olduğu kabul edilemez. Bu nedenle, taşınmazın memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafındaki durumuna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.
O halde; dava dosyası, daha önce yapılan keşifte görev alan kadastro mühendisi bilirkişiye verilerek kendisinden, orman mühendisi ile ortak olarak düzenledikleri rapor ve eki krokiler esas alınarak taşınmazın memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarındaki konumuna göre orman olan ve olmayan bölümlerinin yüzölçümlerini gösterir, infaza elverişli kroki alınarak bu rapor ve kroki doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
Değinilen yön göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/04/2007 günü oybirliği ile karar verildi.