YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1585
KARAR NO : 2007/3986
KARAR TARİHİ : 27.03.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulü yolunda kurulan 02/11/2006 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı … vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 27/03/2007 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı … vekilleri Av. …, Av. … ile karşı taraftan Orman Yönetimi vekili Av. … geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 1327 m2 yüzölçümündeki … Köyü 115 ada 16 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini, taşınmaza davalının elatmasının önlenmesini istemiş, davanın reddine ilişkin 22/11/2004 günlü hükmün davacı Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/07/2005 gün ve 2005/4047-9127 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükme uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin anılan bozma kararında özetle; “Uzman bilirkişiler … …, … ve… tarafından düzenlenen rapordan çekişmeli taşınmazın 1963 baskılı memleket haritasında kısmen rumuzu ibreli orman olan yeşil alan içinde kaldığı, 1956 tarihli … fotoğraflarında ise açık alanda bulunduğu ve eski bağ evlerinin net bir şekilde görülebildiği ve sonuç olarak orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de, dosyaya ibraz edilen ve memleket haritası ile kadastro paftasının bilgisayar ortamında çakıştırıldığı haritalarda çekişmeli parselin tamamen yeşil orman alanı içinde kaldığının görüldüğü, bilirkişi raporu ile bilgisayar ortamında çakıştırılan haritalar arasında çelişki bulunduğu gibi, aynı gün Dairece incelenen ve Dairenin 2005/5762-5763-5764- 5766-5768-5769 ve 5770 sayılı dosyalarında aynı bilirkişiler tarafından aynı adalarda bulunan komşu parseller için düzenlenen raporlarda taşınmazların 1963 tarihli memleket haritası ve 1956 tarihli … fotoğraflarında kısmen yeşil orman alanı kısmen açık alanda kaldığı ve sonuç olarak kısmen orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş olup, bilirkişi raporunun komşu parseller için düzenlenen bu raporlarla da çelişkili olduğu ve çelişkinin nedeninin raporda açıklanmadığı, bu hususun uzman bilirkişilerin çekişmeli taşınmazın en eski tarihli memleket haritasındaki yerin gerçeğe uygun belirleyip belirlemediği hususunda tereddüt yarattığı, bu nedenle mahkemece önceki bilirkişiler dışında seçilecek üç orman ve bir … bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ile
amenajman planının çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi ve memleket haritasıyla irtibatlı krokinin düzenlettirilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma karına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmaz tapu kaydının iptali ile (A) ile gösterilen 460 m2 yüzölçümündeki bölümün orman niteliği ile Hazine adına tesciline, davalının bu bölüme yönelik elatmasının önlenmesine, (B) ile gösterilen 867 m2 yüzölçümündeki bölümün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili ile davalı gerçek kişi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. 08/12/1999 – 11/01/2002 tarihinde ilan edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına ve çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve … fotoğrafları uygulaması sonucu kısmen orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 27/03/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.