Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/15536 E. 2008/2428 K. 18.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/15536
KARAR NO : 2008/2428
KARAR TARİHİ : 18.02.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.09.2005 tarih 2005/4792-10308 sayılı bozma kararında özetle: “orman bilirkişi raporları kendi aralarında çelişkili olup, ilk keşif sonucu verilen bilirkişi raporunda taşınmazın (A) kısmının orman sayılan yerlerden olduğu, ikinci keşif sonucu verilen bilirkişi raporunda ise taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Ayrıca bilirkişiler 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon haritasını uygulamış olup, bu harita ile kadastro haritası arasında eğim ve açı farkı olduğundan bu tahdit haritasının uygulanması ile yetinilmesi doğru olmadığı” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Bozma kararı sonrası mahkemece mahallinde 2 kez keşif yapılmış olup 05.05.2006 tarihinde yapılan 1 . keşif sonucu fenni bilirkişi … ile orman bilirkişiler … , … ve … tarafından düzenlenen 02.06.2006 havale tarihli bilirkişi raporunda Çekişmeli 109 ada 35 parsel sayılı taşınmazın memleket haritasında (B) ile gösterilen kısmının çalılık rumuzlu açık alanda (A) ile gösterilen kısmının ağaçsız açık alanda kaldığı sonuç olarak taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Mahallinde 02.05.2007 tarihinde yapılan 2. keşif sonucu Fenni Bilirkişi … … ile orman bilirkişiler … , … ve … tarafından düzenlenen 17.05.2007 havale tarihli bilirkişi raporunda ise, çekişmeli taşınmazın memleket haritasında kısmen yeşil orman alanı, kısmen açık alanda kaldığı ve (A) ile gösterilen 15466,05 m2’lik kısmının % 30-40 eğimli olup, bu kısmın sürülü ya da ekili olmadığı ve üzerinde sıra halinde ve dağınık vaziyette 10 -20 yaşlı

-2-
2007/15536-2008/2428

saçlı meşe, katırtırnağı, ahlat vb. ağaç ve ağaççıkların bulunduğu ve cayır otları ile kaplı olduğu sonuç olarak taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Bozma kararı öncesi yapılan keşif sonucunda orman bilirkişi … tarafından düzenlenen 31.05.2004 tarihli bilirkişi raporunda da taşınmazın (A) ile gösterilen 15466,05 m2 lik kısmının yeşil orman alanı içinde (B) ile gösterilen kısmının açık alanda kaldığı bildirilmiştir. Mahkemece mahallinde 02.05.2007 tarihinde yapılan 2. keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile bozma öncesinde yapılan keşif sonucunda orman bilirkişi … tarafından düzenlenen 31.05.2004 tarihli bilirkişi raporu birbiri ile örtüşmekte olup çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen 15466,05 m2 lik kısmının yeşil alanda kardığı ve % 30-40 eğimli olup bu kısmın sürülü yada ekili olmadığı ve üzerinde sıra halinde ve dağınık vaziyette 10 -20 yaşlı saçlı meşe, katırtırnağı, ahlat vb. ağaç ve ağaççıkların bulunduğu ve cayır otları ile kaplı olduğu sabittir.Bu durumda mahkemece orman yönetiminin davasının kısmen kabulü ile (A) ile gösterilen 15466,05 m2’lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına; (B) ile gösterilen 33653,17 m2’lik kısmın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporları yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 18.02.2008 günü oybirliği ile karar verildi.