Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/15534 E. 2008/2429 K. 18.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/15534
KARAR NO : 2008/2429
KARAR TARİHİ : 18.02.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/06/2005 gün ve 2005/2698-7661 sayılı bozma kararında özetle; “orman bilirkişi raporunda; 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon haritasının uygulanarak hüküm kurulduğu, bu harita ile kadastro haritası arasında eğim ve acı farkı olduğundan, orman kadastrosu 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önce yapıldığından bu tahdit haritasının uygulanması ile yetinilmesinin doğru olmadığı” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dosyada mevcut orman bilirkişi raporunda çekişmeli 104 ada 17 parselin % 20 eğimli olup üzerinde 50-60 yaşlı palamut meşesi ağaçları ile ahlat, katır tırnağı ve karaçalıların bulunduğu; ayni şekilde çekişmeli 104 ada 20 parselin % 24 eğimli olup üzerinde 80-100 yaşlı palamut meşesi ağaçları ile ahlat, katır tırnağı ve karaçalıların ve 1 adet 25 yaşlı kızılçam ağacının bulunduğu belirlenen bu nitelikleri ile çekişmeli taşınmazların ziraat alanı olarak kullanılmadığı, davalıların taşınmazlar üzerinde fiili zilyetliklerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yörede orman kadastrosu 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önce yapıldığı bu yasa ile tüm ormanların hiç bir bildirime gerek kalmadan devletleştirildiği, çekişmeli taşınmazlar 206 nolu vergi kaydına dayanılarak davalılar adına tespit edilmiş olsa da zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceği ve çekişmeli taşınmazların fiilen orman niteliğinde olduğu anlaşıldığından 6831 Sayılı Yasanın 1.maddesine göre orman sayılan yerlerden ve halende eylemli orman olduğu anlaşılan taşınmaza ilişkin olarak Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine 18/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.