Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/15445 E. 2008/796 K. 24.01.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/15445
KARAR NO : 2008/796
KARAR TARİHİ : 24.01.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı … Yönetimi dava dilekçesiyle; Adıyaman İli, Merkez İlçe, … Köyünde, Mera Komisyonu Başkanlığının 04.04.2005 tarihli tahsis askı cetveli ilanı kararı ile 132 ada 1 ve 4 parselde kayıtlı taşınmazların mera vasfına alındığını, oysa bu taşınmazların orman vasfında bulunduğunu,bu nedenle mera olarak yapılan tespitlerin iptali ve taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Mahkemece; taşınmazların uzman bilirkişi raporlarına göre orman olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, İl Mera Komisyonunun tespit kararına karşı açılan taşınmazın orman olduğuna ilişkin tapu iptal ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. Maddesi hükmüne göre yapılmış, dava konusu 132 ada 1 ve 4 nolu parseller belgesizden ham … niteliği ile Hazine adına tespit edilerek, dava açılmadığından 25.04.1997 tarihinde kadastro tespiti itirazsız olarak kesinleşmiştir. Daha sonra Adıyaman İli Mera Komisyonu Başkanlığınca taşınmazlar mera vasfını alarak , 05.07.2004-06.08.2004 tarihleri arasında tespit ve tahdit askısına 27.04.2005 – 27.05.2005 tarihleri arasında da tahsis askısına çıkarılmışlardır.
Keşifte görev alan bilirkişi Abuzer Akar’ın orman endüstri mühendisi olduğu, orman tanımlamasında yeterli olmayacağı davacı … Yönetimince ileri sürüldüğü gibi …’ın orman endüstri mühendisi olduğu, daha önce Dairede temyiz incelemesi yapılan dosyalara gelen bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bir yerin orman olup olmadığı ile hukuki niteliğinin tespiti bu konuda uzman orman mühendisleri tarafından belirlenir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazla birlikte … araziye de uygulanarak, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer
olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosunun 3402 Sayılı Yasa uygulamalarına esas olmak üzere aynı yasanın 4. maddesine göre 1996 yılında yapıldığı ve davanın açıldığı tarihe göre kesinleşmiş orman kadastrosundan söz edilemeyeceği gözetilerek, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip biribiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 24.01.2008 günü oybirliği ile karar verildi.