Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/15316 E. 2007/13992 K. 07.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/15316
KARAR NO : 2007/13992
KARAR TARİHİ : 07.11.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli … Mahallesi 17 ada 64 parselin (74318 m2) aynı ada 1 parsele uygulanan T.Evvel 1324 tarih 11 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmaz yönünü meşe okuması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiş, davacılar taşınmazın muris…’den kaldığı iddiasıyla dava açmışlar, mahkemece davanın kabulüne, 17 ada 64 parselin Hazine adına kayıtlı tapusunun iptaline ve davacılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 03.12.1985 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle edinme koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesinden hareketle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın miktar fazlası olarak ayrıldığı, 17 ada 1 parsele uygulanan T.Evvel 1324 tarih 11 nolu 50 dönüm yüzölçümlü tapu kaydının Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden gelen tercümesinde D: Göç yolu, B: Kaş, K: Ökkeş tariki, G: Höyük ve kaya; Yerel Tapu İdaresinden gelen halinde ise, B: Meşe okumakta olup, kayıt miktarından fazla olarak 59.836 m2 yüzölçümüyle 1 parsele revizyon görmüştür. Tapunun mevkii= Meşede mevkiidir. Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda taşınmazın 1956 tarihli memleket haritasında taşlık rumuzlu beyaz renkli alanda kaldığı, eğiminin % 3-5 olduğu açıklanmışsa da, 15.10.1997 tarihli keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişiler, öncesinin çalılık olduğunu, hatta İstiklal Savaşı öncesinde ormanlık halde bulunduğunu bildirmişlerdir. Eylemli halde taşınmazın toplam alanının % 10’u tarıma elverişli olmayan taşlık görünümündedir ki, bu bölümler 27.10.1997 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ila (H) ile işaretlenmiş, yüzölçümleri ayrı ayrı hesaplanmıştır. Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ettiğine göre, kayıt miktar fazlası durumunda olan çekişmeli taşınmazda zilyetlikle kazanma koşullarının iyi incelenip saptanması gerekir.
Bu nedenle; çekişmeli taşınmazı bulunduğu yerde 1985 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmalarına hazırlık amacıyla fotogrametri yöntemiyle düzenlenen uçuş paftaları varsa getirtilerek tasarruf çizgileri olup olmadığı araştırılmalı, bu çizgilere göre taşınmazın tamamının o yıllarda kullanılıp kullanılmadığı belirlenmeli; yerel bilirkişilerden ve tanıklardan zilyetlik başlamadan önceki hali zilyetliğin ne zaman başladığı, nasıl sürdürüldüğü ayrıntılı olarak sorulmalı; incelemede hem o yıllara ait hem daha eski tarihli hava fotoğraflarından faydalanılmalı; davacılar yönünden 3402 Sayılı Yasanın 14-17. maddelerinde sayılan diğer kısıtlayıcı araştırmalar yapılmalı; kayalık olduğu belirlenen fen bilirkişi raporunda (A) ila (H) ile gösterilen bölümler tarıma ve dolayısıyla zilyetlikle kazanmaya elverişli olmadığından bu bölümler ifraz edilerek Hazine üzerinde bırakılmalı; diğer bölümler yönünden ise, yukarıda anlatılan inceleme sonunda elde edilecek delillere göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07/11/2007 günü oybirliği ile karar verildi.