Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/13534 E. 2007/14401 K. 13.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/13534
KARAR NO : 2007/14401
KARAR TARİHİ : 13.11.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman ve arazi kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 26/4/2007 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … ve … vekili ile davacı … ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13/11/2007 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz edenler … ve ark. vek. Av. … … geldi, karşı taraftan Hazine vek. Av. … … geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 973, 980, 1028, 974 ve 979 parsel sayılı taşınmazlar, evveliyatı taşlık, çalılık olduğundan tarla niteliği ile Hazine, 1029 parsel komşu 977 parselin 20 dönüm fazlası olduğundan tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı … … 1028 ve 1029, davacı … 974, davacı … 973, davacı … … 979 ve 980 nolu parsellere Mart 1289 tarih 15 nolu tapu, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla, davacı … 973 ve 980 nolu parsellere K.Evvel 1311 tarih 7 nolu tapu, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açarak kadastro tespitinin iptali ile dava konusu parsellerin adlarına tescilini istemişlerdir.
Diğer yandan, davacılar … ve arkadaşları … Köyü 978, 979, 980, 1028 ve 1029 nolu parsellerin 20 nolu orman kadastro komisyonunca yapılıp 11.03.1991 tarihinde ilan edilerek çalışmada önce orman sınırı içine alınıp daha sonra 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmasının hatalı olduğunu iddia ederek orman kadastrosunun iptalini, yine … ve arkadaşları … Köyü 983, 982, 981 ve 295 sayılı parsellerin doğusundaki 30.000 m2 yüzölçümünde tespit harici bırakılmış olan taşınmazların orman kadastro çalışması ile 98-99-100 nolu orman tahdit sınır noktalarını birleştiren hatlar ile orman sınırı içine alındığını, bu taşınmazın orman sayılmayan yer olduğunu belirterek orman kadastrosunun iptalini ve anılan taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir.
Davacılar tarafından ayrı ayrı açılmış bulunan davalar irtibat nedeniyle birleştirildikten sonra, mahkemece 1986/159-1996/116 EK sayılı kararı ile, …’nun davasının reddine, diğer gerçek kişi davacıların davasının kabulüne karar verilmiş, Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2001/6248-2002/1284 EK sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı nedeniyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak bu kez; …’nun davasının reddine, diğer davacı gerçek kişilerin davasının kabulüne, davaya konu 1028 ve 1029 nolu parsellerin … …, 979 ve 980 nolu parsellerin … … mirasçıları, 974 nolu parselin …, 973 nolu parselin … adlarına tesciline, 978 nolu parselin ve 30.06.1993 tarihli krokide A=30.000 m2 yüzölçümündeki tapulama harici taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına ve haritasına işlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı … ile davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/9/2004 gün ve 2004/6925-9004 sayılı bozma kararında özetle: “Davacı …’nun daha önce verilen ve aleyhine olan 1986/159-1996/116 sayılı mahkeme hükmünü temyiz etmediğine ve bozma kapsamı dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazları dinlenemeyeceğine göre …’nun temyiz itirazlarının reddine,Davalılar Hazine ile Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; yerel mahkemece çekişmeli taşınmazlar başında 5 kez keşif yapıldığı, bu keşiflerden üçünde uzman orman bilirkişilerine orman incelemesi yaptırıldığı, 13.04.1992 tarihli keşifte dinlenen uzman bilirkişiler …, … ve …’in 01.10.1992 tarihli raporlarında özetle davaya konu 980, 979, 978, 1028 ve 1029 parsel sayılı taşınmazların ortalama % 20-25 eğimli ve memleket haritasında kısmen açık kısmen makilik alanda görünen orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirttikleri, 12.01.1994 tarihli keşifte dinlenen uzman bilirkişiler …, … … ve … … 09.03.1994 tarihli raporları ile daha sonra sundukları 19.03.1994, 09.02.1995 ve 16.02.1995 tarihli ek raporlarında özetle; 1029, 1028, 979, 980, 973, 974 ve 978 nolu parsellerin memleket haritasında açık ve %50 meyilli olup orman sayılmayan yer olduğu, tespit harici 30.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ise, memleket haritasındaki konumu itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğu yolunda görüş bildirdikleri,bilirkişi raporları çelişkili olduğundan mahkemece 04.03.1998 tarihinde yeniden keşif yapılarak uzman bilirkişiler …, … ve …’e orman incelemesi yaptırıldığı, bilirkişilerce 16.03.1998 tarihli raporlarında, çekişmeli 973, 974, 978, 980, 1028 ve 1029 parsellerin ve davaya konu tespit harici taşınmazın 1/25000 ölçekli 1963 basım tarihli memleket haritasında yeşil renkli çalılık rumuzlu alanda kaldığı belirtildiği, ancak saptanan bulgulara … düşecek biçimde sonuç olarak tespit harici taşınmaz dışındaki parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu yolunda görüş bildirdikleri,tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, raporlara eklenen memleket haritası örneğinde çekişmeli taşınmazların tamamının çevresiyle bütünlük arzeder biçimde yeşil renkli çalılık rumuzlu alanda göründükleri, eğimlerinin ise % 12’nin üzerinde olarak belirlendiği gözlendiği, 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesi hükmüne göre orman ve … muhafaza karakteri taşımayan funda ve makilerle örtülü yerlerin orman sayılmayacağı hükme bağlanmış olup, bu maddenin karşı kavramından … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilerle örtülü yerlerin orman sayılan yer olduğu gibi,bilimsel olarak eğimin % 12’yi geçen funda ve makilerle örtülü yerler (çalılıklar) orman ve … muhafaza karakteri taşıdığı,davaya konu tüm taşınmazların orman bilirkişilerince saptanmış bulunan %12’nin üzerindeki eğimi ile memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşil renkli alanlarda görünüyor olması gözönüne alındığında 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendinde tanımlanan istisna bendinin kapsamı dışında evveliyatı itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşıldığı, çekişmeli taşınmazların evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu ve özel mülkiyete konu olamayacağı nedeniyle davacı gerçek kişilerin davasının reddine karar verilmesi gereğine” değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak gerçek kişilerin davasının reddine, … Köyü 973, 980, 1028, 974 ve 979 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile orman olarak hazine adına tesciline,ayrıca 3/6/1993 tarihli bilirkişi raporunda A ile gösterilen bölümün orman sınırı dışına çıkarılması isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … VE … vekili ile davacı … VE ARKADAŞLARI vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava, kadastro tespiti ile orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 20 nolu orman kadastro komisyonunca yapılıp 11.03.1991 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 500.00.-YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Hazineye verilmesine aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı ayrı yükletilmesine 13/11/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.