Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/12656 E. 2007/15921 K. 06.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/12656
KARAR NO : 2007/15921
KARAR TARİHİ : 06.12.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında, ….., Köyü 134 ada 118 parsel sayılı eski 6461 m2, … 7392.02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, çekişmeli taşınmazın yenileme kadastro çalışmaları ile oluşan kadastro çapı içinde kalan bölümün, yörede kesinleşen tahdit ile orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfli 858.20 m2’lik bölümün orman niteliği ile Hazine, (B) harfli 6533.82 m2’lik bölümünün ise, davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1975 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; aynı gün Dairemizde temyiz incelemesi yapılan dosyalarda, mahkemece yörede yapılan orman kadastro çalışmasına ilişkin evrakların ilgili yerlerden istenerek dosya içerisine konulmadığı, uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ekinde tahdit haritası ile çalışma tutanaklarının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın bulunduğu… Köyünde 1975 yılında orman kadastro çalışmasının yapıldığından bahsedilerek çalışma tutanağında belirtilen mevkii veya şahıs isimlerine göre orman tahdit noktalarının tesbit edildiğini ve tahdit haritası ile kadastro paftalarının çakıştırıldığını açıklayarak çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattına göre konumunu gösteren kroki sunmuştur. Ancak, uzman orman bilirkişinin bu açıklamasına rağmen tahdit çalışma tutanaklarında ismi geçen kişilerin taşınmazlarının, evlerinin kadastro çalışmalarında hangi ada parsel altında tesbit gördüğü hususu dosya kapsamından anlaşılamadığı gibi dosya içindeki orman tahdit haritasında 141 ila 146 nolu orman tahdit noktalarını gösteren orman sınır hattı ile bilirkişinin çizdiği aynı orman tahdit noktalarına ilişkin hat birbirinden çok farklıdır. Bunlardan ayrı olarak, kesinleşen orman tahdit hattının hem fenni hem de uzman orman bilirkişilerinin müşterek olarak düzenleyecekleri rapor ve krokide gösterilmesi gerekirken sadece uzman orman bilirkişinin tahdit hattını uygulaması yeterli değildir ve uzman … ve orman bilirkişilerinin kesinleşen orman sınırları içinde yer alan (A) harfli bölümü düzenledikleri krokilerde farklı gösterdikleri de anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve askı ilan tutanakları ile orman tahdit noktalarını gösteren renkli orijinaline uygun olarak çıkartılmış orman tahdit haritası ilgili yerlerden istenerek dosyaya getirtilmeli, daha sonra ise önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu poligondaki konumu ile yakın poligonlar ile konumu (136 ila 140 nolu orman tahdit noktalarının bulunduğu poligon ile) orman tahdit noktaları işaretlenmek sureti ile gösterilmeli, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, fenni bilirkişiye ilk kadastro çapı ile yenileme ile oluşan kadastro çapını gösteren kroki düzenlettirilmeli, her iki çapa göre çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlarına göre konumu düzenlenecek krokiler ile gösterilmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, temyize gelen tarafın sıfatına göre usuli kazanılmış hak gözetilmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2007 günü oybirliği ile karar verildi.