Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/12645 E. 2007/15471 K. 29.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/12645
KARAR NO : 2007/15471
KARAR TARİHİ : 29.11.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında … Köyü 134 da 382 parsel sayılı … 1392.51 m2 (eski 549 m2) yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, yenileme çalışmaları sırasında kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın çekişmeli taşınmaz içine alındığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yenileme kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1975 yılında yapılıp kesinleşenorman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Aynı gün dairede incelemesi yapılan dava dosyalarında yörede yapılan orman kadastro çalışmasına ilişkin evrakların ilgili yerlerden getirtilip dosya içerisine konulmadığı ,uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ekinde tahdit haritası ile çalışma tutanaklarının dosyaya konulduğu, ayrıca hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde 1975 yılında orman kadastro çalışmasının yapıldığından bahsedilerek çalışma tutanağında mevkii veya şahıs isimlerine göre orman tahdit noktaları tesbit edilerek ve tahdit haritası ile kadastro paftalarının çakıştırılarak çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattına göre konumunu gösteren kroki verdiğini bildirmişse de uzman orman bilirkişinin bu açıklamasına rağmen tahdit çalışma tutanaklarında ismi geçen kişilere ait ve diğer taşınmazların kadastro çalışmalarında hangi ada ve parsel altında tesbit edildiği hususu dosya kapsamından anlaşılamadığı, kesinleşen orman tahdit hattının fenni ve uzman orman bilirkişilerinin müşterek olarak düzenleyecekleri rapor ve krokide gösterilmediği bu haliyle tahdit hattını uygulamasının da yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama ,çalışma, iş bitirme ve askı ilan tutanakları ile orman tahdit noktalarını gösteren renkli orijinaline uygun olarak çıkartılmış orman tahdit haritası ilgili yerlerden getirtilmeli,daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak . bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı,çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu poligondaki konumu ile yakın poligonlar ile konumu orman tahdit noktaları işaretlenmek sureti ile gösterilmeli,aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı,fenni bilirkişiye ilk kadastro çapı ile yenileme ile oluşan kadastro çapını gösteren kroki düzenlettirilmeli,her iki çapa göre çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlarına göre konumu düzenlenecek krokilerde gösterilmeli , ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yenileme çalışmaların 2859 Sayılı Yasa ve Yönetmeliğine uygun olarak yapılıp yapılmadığı konularında rapor alınmalı yenileme çalışmaları yasa ve yönetmeliğe uygun değilse dava kabul edilmeli, uygun olduğu belirlenirse yenileme çalışmaları sırasında sınırları belirlenen 134 ada 311 sayılı parsel 1975 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığının saptanması halinde, dava kesinleşen orman sınırları içindeki tapu kaydının iptali de kapsadığından davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düşünülerek görevsizliğe karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 29/11/2007 günü oybirliği ile karar verildi.