Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/12642 E. 2007/11833 K. 04.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/12642
KARAR NO : 2007/11833
KARAR TARİHİ : 04.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, … Mahallesi 396 ada 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı sırasıyla 6556.63 m2, 4612.94 m2, 13000 m2, 1168.40 m2 ve 1943.30 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, ayrı ayrı olarak 1937 tarih 172, 170, 176, 171 ve 173 nolu vergi kayıtları ile farklı davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazların orman niteliğinde olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece bu dosyalar birleştirilmiştir. Davacı gerçek kişi ise, 17.04.1965 tarih 18 nolu tapu kaydına dayanarak 396 ada 1 parsel olarak davada taraf olmayan … Kavuş adına tesbit edilen taşınmaza yönelik olarak 21.07.2004 tarihinde aynı mahkemenin 2004/17 Esas sayılı dosyasında dava açmış, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, 396 ada 8 ve 10 parsellerin (B) harfli 5412.67 m2 ve 792.91 m2’lik bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına, 396 ada 8 ve 10 parsellerin (A) harfli 1143.96 m2, 12.207,34 m2’lik bölümlerin ise, tesbit maliki davalılar adına, 396 ada 9, 11 ve 12 parsellerin ise, tesbit gibi davalılar adına tesciline, 396 ada 1 nolu parselle ilgili davanın süre ve husumet yönünden reddine, tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
1- Davacı gerçek kişinin temyiz itirazları yönünden :
Davacı gerçek kişi, 21.07.2004 tarihinde 17.04.1965 tarih 18 nolu tapu kaydına dayanarak 396 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak kadastro tespitine itiraz davası açmıştır. Küre Kadastro Mahkemesinin 15.03.2005 tarih 2004/17 -1 sayılı kararı ile sözkonusu dosya eldeki dosya ile birleştirilerek yargılaması yapılmıştır. Mahkemece, davacı gerçek kişinin açmış olduğu davanın süresinde olmaması ve 396 ada 1 parselin davada taraf olarak gösterilmeyen … adına tesbit edildiği belirtilerek davacı gerçek kişinin davasının süre ve husumet yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, 396 ada 1 parsele ilişkin olarak temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı gerçek kişinin çekişmeli 396 ada 8 parsele ve davacı … Yönetiminin çekişmeli tüm taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Hükme esas alınan uzman orman ve … bilirkişilerinin müşterek olarak düzenledikleri raporda çekişmeli 396 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazların 1960 tarihli memleket haritasında kısmen açık kısmen de ormanlık alanda kaldığını, çekişmeli 396 ada 11 ve 12 parsellerin ise tamamının açık alanda kaldığını açıklayarak çekişmeli taşınmazların orman sayılan ve sayılmayan bölümlerini belirlemişler ve taşınmazların memleket haritasındaki konumunu işaretlemişlerdir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; öncelikle, … çekişmeli 396 ada 8 ila 12 parsellerin tamamına yönelik olarak orman niteliğinde oldukları iddiası ile ayrı ayrı kadastro tespitine itiraz davaları açmış, sözkonusu davalar birleştirilmiştir. Çekişmeli 396 ada 12 parsele ilişkin açılan ve bu dosya ile birleşen aynı mahkemenin 2004/15 sayılı dosyasında dava dilekçesinde davalı olarak Mühibe Özenç gösterilmiş ise de, 12 parsele ilişkin kadastro tespit tutanağında bu taşınmazın bu davalı ile birlikte … çocukları … Özenç, … …, … Özenç, Nebahat … adlarına iştirak halinde tesbit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, bu tesbit malikleri de davaya dahil edilerek taraf teşkili tamamlanmamıştır. Ayrıca; … , Küre Sulh Ceza Mahkemesinin 1983/67 E, 1983/62 E sayılı dosyalarına dayanarak bu davaları açmış olup, sözkonusu dosyalar getirtilerek mahalline uygulanmadığı gibi çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları hususu da incelenmemiştir. Bunlardan ayrı olarak, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1992 yılında 46 Nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman kadastro çalışması ile 2/B madde uygulamasının yapıldığı anlaşılmakta ise de, bu çalışmaya ilişkin işe başlama, çalışma, askı ilan tutanakları Dairemizin 18.01.2007 tarih 2006/16597-316 ve 10.05.2007 tarih 2007/4840-6227 sayılı iade kararları ile istenmesine rağmen dosya içerisine konulmamış ve yörede 46 Nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan çalışmanın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamıştır. Bu nedenle, uzman bilirkişi raporu da dosya kapsamına göre değerlendirilememiştir.
Kural olarak, tahditin kesinleştiği yerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşen tahditin uygulanması ile çözümlenir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle çekişmeli 12 parselsayılı taşınmazda tesbit maliki olarak gözüken … çocukları … Özenç, … …, … Özenç, Nebahat …’ın davaya dahil edilmeleri, Sulh Ceza Mahkemesinin 1983/67 sayılı dosyası ilgili mahkemeden istenerek dosyaya konulmalı, dava dilekçesi ile duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, daha sonra ilgili Orman İşletme Müdürlüğünden yörede 46 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman tahditine ilişkin işe başlama, çalışma ve askı ilan tutanakları ile orman tahdit noktalarının gösterildiği orman tahdit haritası istenerek dosyaya konulması,gelen belgelerden yörede kesinleşen orman kadastro çalışmasının bulunduğu saptandığında ise; önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü
karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmelidir.
Ancak; dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1992 yılında yapılan orman kadastro çalışmasının kesinleşmediği ve bundan ayrı olarak yapılan bir orman kadastro çalışmasının da bulunmadığı anlaşıldığında ise, bu defa mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, Sulh Ceza Mahkemesinin 1983/62 E. – 1983/67 E. sayılı dosyaları ve krokileri, mahallinde yapılan keşifte
yerel bilirkişiler ve tutanak mümzileri marifeti ile uygulanmalı, çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli, fenni bilirkişiden uygulamayı gösteren kroki düzenlemesi istenmeli, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde ve davaya Hazinenin dahil olması halinde çekişmeli taşınmazların vergi kayıtları ile revizyon gördükleri ve taşınmazların etrafında orman niteliğinde taşınmaz bulunduğu gözönüne alınarak vergi kayıt fazlasının ormandan kazanılıp kazanılmadığı ve zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tarafların tanıkları marifeti ile revizyon vergi kayıtları mahalline uygulanmalı hudutta orman niteliğinde taşınmaz bulunduğundan miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmeli, miktar fazlasının ormandan açıldığı düşünülmeli, ayrıca … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve … olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, temyize gelen tarafın sıfatına göre usuli kazanılmış hak gözetilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ; 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin 396 ada 1 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele ilişkin olarak hükmün ONANMASINA,
2) 2. bentte açıklanan nedenlerle; Davacı gerçek kişi ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile 396 ada 8 ila 12 parseller yönelik olarak hükmün BOZULMASINA 04/10/2007 günü oybirliği ile karar verildi.