Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/12505 E. 2007/15842 K. 04.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/12505
KARAR NO : 2007/15842
KARAR TARİHİ : 04.12.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : HAZİNE-ORMAN YÖNETİMİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı …; vergi kaydı, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak kesinleşen tahdit içinde kalan ve 6831 Sayılı Yasanın 11/4 maddesi uyarınca Ocak 1991 tarih 4 sıra numarada orman niteliği ile Hazine adına tescil edilen ve kadastro sırasında 109 ada 372 parsel numarası verilen taşınmazın bir bölümünün … Dağlı mirasçıları adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, … Köyü 109 ada 372 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman parseli olması sebebiyle tescili hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 17.07.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; Kadastro Müdürlüğü, çekişmeli taşınmazın 17.07.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını, 6831 Sayılı Yasanın 11/4 maddesi uyarınca Ocak 1991 tarih 4 sıra numaralı tapu ile Devlet Ormanı niteliği ile Hazine adına tescil edildiğini, 2005 yapılan genel arazi kadastrosu çalışmaları sırasında kadastro tesbit tutanağı düzenlenmeden 109 ada 372 parsel numarası verildiğini ve askı ilanına alınmadığını bildirmiştir.Yerel mahkemece, çekişmeli taşınmaza kadastro çalışmaları sırasında parsel numarası verilmesinin kadastro işlemi olduğu, davanın da askı ilan süresi içinde açıldığı gerekçesi ile dava, kadastro tesbitine itiraz olarak nitelendirilerek yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Kadastro Mahkemeleri, 3402 Sayılı Yasanın 26/4 maddesi uyarınca kadastro tespit tutanağı düzenlenen yerler hakkındaki davalara ve 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 11. maddesine göre, 6 aylık askı süresi içinde açılan ilk tahdit ve 2/B madde uygulamasına yönelik uyuşmazlıkların çözümünde görevlidir. Dava, kesinleşmiş tahdit içinde kalan yere yönelik açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Dosyadaki belgelere göre … Köyünde, orman kadastrosunun 17.07.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleştiği, eldeki davanın ise 25.1.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, 6 aylık orman kadastrosuna itiraz süresi geçtiğine ve çekişmeli taşınmaz hakkında genel arazi kadastrosu sırasında tespit tutanağı düzenlenmediğine göre, uyuşmazlığın çözüm yeri genel mahkemelerdir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında gözetilmesi zorunludur. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken açıklanan konular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün görev yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşama incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 04.12.2007 günü oybirliği ile karar verildi