Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/12238 E. 2007/15474 K. 29.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/12238
KARAR NO : 2007/15474
KARAR TARİHİ : 29.11.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan yenileme kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan yenileme kadastro sırasında … Köyü 151 ada 4 parsel sayılı (eski 1540 m2) … 834.23 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham … niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, kendi adına kayıtlı olan çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yenileme kadastro çalışmaları ile davalılara ait 2 ve 3 sayılı parsellerin içine alındığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi, 834.23 m2 yüzölçümündeki bölümün Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ile davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan yenileme kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.Şöyle ki ,aynı gün Dairemizde temyiz incelemesi yapılan dosyalarda mahkemece yörede yapılan orman kadastro çalışmasına ilişkin evrakların ilgili yerlerden istenerek dosya içerisine konulmadığı ,uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ekinde tahdit haritası ile çalışma tutanaklarının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde 1975 yılında orman kadastro çalışmasının yapıldığından bahsedilerek çalışma tutanağında belirtilen mevkii veya şahıs isimlerine göre orman tahdit noktalarının tesbit edildiğini ve tahdit haritası ile kadastro paftalarının çakıştırıldığını açıklayarak çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattına göre konumunu gösteren kroki sunmuştur. Ancak, uzman orman bilirkişinin bu açıklamasına rağmen tahdit çalışma tutanaklarında ismi geçen kişilerin taşınmazlarının, evlerinin kadastro çalışmalarında hangi ada parsel altında tesbit gördüğü hususu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bunlardan ayrı olarak kesinleşen orman tahdit hattının hem fenni hem de uzman orman bilirkişilerinin müşterek olarak düzenleyecekleri rapor ve krokide gösterilmesi gerekirken sadece uzman orman bilirkişinin tahdit hattını uygulaması yeterli değildir. Bunlardan ayrı olarak Hazine davacı olduğuna göre davalı gerçek kişi yönünden de zilyetlik koşullarının araştırılmamış olması da doğru değildir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama ,çalışma ,iş bitirme ve askı ilan tutanakları ile orman tahdit noktalarını gösteren renkli orijinaline uygun olarak çıkartılmış orman tahdit haritası ilgili yerlerden istenerek dosyaya getirtilmeli,daha sonra ise önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak . bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı,çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu poligondaki konumu ile yakın poligonlar ile konumu orman tahdit noktaları işaretlenmek sureti ile gösterilmeli,aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı,fenni bilirkişiye ilk kadastro çapı ile yenileme ile oluşan kadastro çapını gösteren kroki düzenlettirilmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve … olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ile davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 29/11/2007 günü oybirliği ile karar verildi.