YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/12040
KARAR NO : 2007/14690
KARAR TARİHİ : 19.11.2007
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 126 ada 100 parsel sayılı 1683407.50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı …, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) ile gösterilen 91634 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (M) ile gösterilen 1591773m2’lik bölümünün tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde önce tesbit tarihinden 1944 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına, toplanan kanıtlara göre çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen 91634 m2 yüzölçümündeki bölümünün 3116 Sayılı Yasaya göre 1944 yılında yapılan orman tahdidinde orman sınırları içinde bulunduğu anlaşıldığına göre, Hazinenin bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın (M) ile gösterilen 1591773 m2 yüzölçümündeki bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosu yapılmış olup çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen 91634 m2’lik kısmının kesinleşin orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu sabittir. Kural olarak, tahdidin kesinleştiği yerlerde, bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir ise de; bu sınırlandırmada 4785 Sayılı Yasa hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Zira, 3116 Sayılı Yasa sadece devlet ormanlarını belirlemiş olup, bu yasaya göre, 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşup kesinleşen tahdit haritaları, sınır dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukuki durumunu saptamakta yetersiz kalır. Bu şekildeki taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. Bu nedenle, taşınmazın kalan kısmının orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi için eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları amenajman planının mahallinde uygulanarak taşınmazın bu belgelerdeki konumunun belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kalan kısım için kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle: davalı Hazinenin (A) kısmına yönelik temyiz itirazlarının reddine ve bu kısma yönelik hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2) 2. bendde açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin taşınmazın kalan kısmına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 19/11/2007 günü oybirliği ile karar verildi.