Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/11979 E. 2007/15711 K. 04.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11979
KARAR NO : 2007/15711
KARAR TARİHİ : 04.12.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman ve arazi kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı …, 26.11.1970 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açtığı 1970/525 esas sayılı orman kadastrosuna itiraz davasında, Kayran ve Yöre Köylerinde orman sınırları dışında bırakılan yaklaşık 165 adet parsel ile tesbit harici bırakılan bir kısım arazinin orman sınırları içine alınmasını istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 25.05.1982 günlü kararın Hazine tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince “husumetin hak sahibi gerçek kişilere yöneltilerek taraf oluşturulması ve bundan sonra işin esası hakkında karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davaya bakmanın kadastro mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilip, Kadastro Mahkemesine devredilerek 1993/ 10 esasa kaydedilmiştir.
Kadastro Mahkemesince, dava konusu parsellerle ilgili davalar tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmiş, temyiz edilen davanın konusu taşınmaz olan, …., Köyü 1444 parsel sayılı 2480 m2 yüzölçümünde … ve incir bahçesi niteliği ile vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak … … adına tespit edilen parsele ait dosyada yapılan yargılama sonucunda, 1/12/2003 gün ve 2003/34-33 sayılı karar ile, çekişmeli taşınmaz hakkındaki orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 8/3/2005 tarih 2004/ 11540-2005/2400 sayılı bozma kararında özetle, (Mahkemece memleket haritası, amenajman planı ve … fotoğrafları getirtilerek yöntemine uygun olarak yapılan uygulama sonunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği, ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin … hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi kaydının getirtilip uygulanmadığının gözlendiği, bu nedenle, mahkemece Hazineye tebligat yapılıp taraf oluşturulduktan sonra, tespit sırasında uygulanan vergi kaydı ve vergi kaydının revizyon gördüğü parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtları getirtilerek keşifle yerine uygulanması, çekişmeli taşınmazın vergi kaydı kapsamında kalıp kalmadığı vergi kaydı sabit sınırlı değilse 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince kapsamı miktarına göre belirlenmesi,
… elemanı bilirkişiye keşfi izlemeye olanak verecek kroki çizdirilmesi, miktar fazlası yönünden 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki koşulları araştırılması, zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş biçimi yönünden tarafların gösterecekleri tanıklar taşınmaz başında dinlenmesi, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için ziraat mühendisi bilirkişiden gerekçeli rapor alınması, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi) gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Orman Yönetiminin sübut bulmayan orman kadastrosuna itiraz davasının reddine, taşınmazın tapu kaydındaki mevcut hukuki durumunun korunmasına, … bilirkisi … ’in 04/12/2006 tarihli rapor ve krokisi karar eki sayılarak orman tahdidinin buradaki sınırının 1444 parsel sayılı taşınmazın doğusunda bulunan su arkı ve patika yolun doğu sınırını oluşturan teknik bilirkişinin krokisinde kırmızı renkli kalemle çizilen sınır şeklinde kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı … vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kayran Köyünde 16.12.1969 tarihinde ilanı yapılıp eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmiştir. Şöyle ki;davaya konu…., Köyü 1444 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının dayanağı 1937 tarih 583 sayılı ve 1 hektar 50 ar(15000m2) yüzölçümlü vergi kaydı çekişmeli parselden başka komşu 1442, 1443, 1445 ve 1446 sayılı parsellere de revizyon görmüştür. Öncesi bir bütün olan 1442, 1443, 1444, 1445 ve 1446 sayılı parsellerin doğusu batısı ve kuzeyinin ormanla çevrili olduğu, bu durumda dairemizin bozma kararında da belirtildiği üzere, vergi kaydının 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince kapsamının miktarına göre belirlenmesi, ayrıca bu parsellerin tutanaklarının … hanesi açık olduğundan 3402 Sayılı Yasanın 30/2 maddesi uyarınca gerçek hak sahibi adına tescili zorunlu olduğu için dayanak vergi kaydının revizyon gördüğü tüm parsellerin birlikte incelenmesi gerekmektedir. Mahkemece değinilen yönlerin göz ardı edilerek eksik inceleme ile sadece dava konusu parsel hakkında uygulama yapılması doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle, dosya kapsamına göre 1443 ve 1446 parsellere ilişkin yerel mahkemece daha önce verilen kararların temyiz incelemesi için dairemizde 2004/11582 ve 2004/11539 esaslarda yapılan inceleme sonucu bozma kararı verilmesi üzerine, yerel mahkemenin 2005/ 6 ve 10 esas sayılı dava dosyalarında davalarının derdest olduğu, ayrıca 583 nolu vergi kaydının revizyonları 1442, 1443, 1444, 1445 ve 1446 sayılı parsellerlerin komşusu,1441, 1442, 1439 ve 1440 parsellere de 1937 tarih 582 sayılı vergi kaydının revizyon gördüğü, bu parsellerden 1441 parsel sayılı taşınmaza ilişkin yerel mahkemece daha önce verilen kararların temyiz incelemesi için dairemizde 2004/11525 esasında yapılan inceleme sonucu bozma kararı verildiği, 582 ve 583 sayılı vergi kaydının revizyon gördüğü bu parsellerin toplu halde bulunduğu gözlenmekle, mahkemece öncelikle, dava konusu parselin tespit dayanağı 583 nolu vergi kaydından revizyon gören 1442 ve 1445 parseller hakkında derdest dava bulunup bulunmadığı araştırılıp var ise, 1442, 1443, 1444, 1445 ve 1446 sayılı parsellerler hakkındaki derdest davalar ile yine 582 nolu vergi kaydından revizyon gören 1441, 1442, 1439 ve 1440 parseller hakkındaki derdest olan davaların tümü birleştirilmelidir.
1970 yılında açılan orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı, daha sonraki yıllarda yapılan arazi kadastrosunun kesinleşmeyeceği ve bir kısım tutanakların … hanelerinin kapatılmış (tutanaklarının kesinleştirilmiş) olması yasal sonuç doğurmayacağından, o parsellere ait tutanak asılları dosyaya getirtildikten sonra, yine, 1970 yılında açılan orman kadastrosuna itiraz davasına rağmen sadece Hazinenin yada sadece Orman Yönetiminin taraf olması sonucu görülerek kesinleşen davalar var ise, bu davalarda Hazine ve Orman Yönetiminin her ikisinin birlikte taraf olma zorunluluğu (mecburi dava arkadaşlığı) bulunduğundan, sadece birisinin taraf kabul edilerek davanın sonuçlandırılması halinde, davada taraf gösterilmeyen yönetim açısından kesin hüküm oluşturmayacağından,bu tür kesinleşmiş parsel tutanağı var ise, bunlara ait tutanak aslı ve dava dosyaları getirtilip, birleştirilmelidir.
Daha sonra, yeteri kadar harita mühendisi bulunamadığı takdirde … elemanı ve yerel bilirkişiler aracılığıyla 1937 tarih 383 sayılı vergi kaydının revizyon gördüğü 1442,
1445 ve 1446 parseller ile 382 sayılı vergi kaydının revizyon gördüğü 1441, 1442, 1439 ve 1440 parsellerle ilgili, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, 383 ve 382 sayılı vergi kayıtları 3402 Sayılı Yasanın 20/c,21 ve 32/3 maddeleri hükümleri çerçevesinde, ….çayı sabit hudut kabul edilerek, her iki vergi kaydı birbirinin devamı olacak biçimde, zemine uygulanmalı, her iki vergi kaydının da miktarı ile geçerli kapsamı tayin edilmeli, kayıt miktarının kapsamı belirlenirken, bu parsellerden … ve Hazinenin taraf olduğu davalar sonucu 1970 yılında açılan orman kadastrosuna itiraz davası gözönünde bulundurulmaksızın tescil kararı verilen var ise, H.Y.U.Y.’nın 237 maddesi gereğince bu parsel ya da parseller hakkında kesin hüküm bulunduğu gözönüne alınmalı, bilirkişilerden bu şekilde yapılan uygulamayı denetlemeye ve infaza elverişli kroki alınmalı, kayıt miktar fazlasının ormandan açıldığı düşünülerek, kayıt miktar fazlasının, orman olan doğu taraftaki su arkı ve patika yola bitişik olarak ayrılarak, orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince kadastro hakiminin tarafların gösterdikleri deliller ile birlikte resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak, çekişmeli taşınmazları gerçek hak sahipleri adına pay oranları ve maliklerin baba adı ile birlikte ad ve soyadları yazılması suretiyle, tescil edilmesi zorunlu olduğu gözetilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … vekili ile dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 04/12/2007 günü oybirliği ile karar verildi.