Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/11673 E. 2007/14444 K. 15.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11673
KARAR NO : 2007/14444
KARAR TARİHİ : 15.11.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekiline ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişiler vekili 21.02.2007 tarihli dilekçesiyle, … Köyü 368 sayılı parselin, tapuda kendileri adına kayıtlı olduğu, taşınmazın ormanla ilgisinin olmadığını, Hazine tarafından taşınmazın tapu kaydının iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin, Asliye 6. Hukuk Mahkemesinin 2004/214 Esas ve 2005/634 Karar sayılı kararının kesinleştiğini, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde tapuya konulan ve yasal dayanağı olmayan şerhin silinmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli … Köyü 368 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan “6831 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesine istinaden Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalmaktadır” şeklindeki şerhin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından esas ve vekalet ücretine, davacı gerçek kişi vekili tarafından da, vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiş, Hazine daha sonra temyiz isteminden vazgeçmiştir.
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönündeki şerhin silinmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 tarihli ilk orman kadastrosu ile 1980 yılında yapılıp, 10.04.1981 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılıp 28.10.1985, 1988 yılında yapılıp 23.12.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları vardır.
Tarla niteliğinde ve 20000 m2 yüzölçümündeki … köyü 246 sayılı parsel, arazi kadastrosunda K.Evvel 1928 tarih ve 67 sıra numaralı tapu kaydı ile … Batu ve arkadaşları adına tesbiti itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiş, gerçek kişiler arasında görülen dava sonunda hükmen ifraz edilerek 368 numaralı çekişmeli parsel … Darbaş adına tescil edilmiş, intikal ve satışlar ile davalılar adına tapuya tescil edilmiştir.
1) Hazine, Muhakemat Genel Müdürlüğünün 23.05.2007 gün ve 4235/9348-18495 sayılı olurlarına dayanarak, 25.05.2007 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden vazgeçtiğinden, temyiz dilekçesinin bu nedenle reddine, Hazine harçtan bağışık olduğundan harca hükmetmeye yer olmadığına,
2) Davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarına gelince, incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli ve temyize konu … Köyü 368 sayılı parselin, yörede 1963 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak … Batu ve arkadaşları adına tevzii tapusuna dayanılarak tesbiti kesinleşen 246 sayılı parselin ifrazıyla oluştuğu, yörede yapılıp 1946 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, tapu kaydı üzerine 07.02.1995 tarihinde şerh verildiği, Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/214 esas sayılı dosyasında; taşınmazın 2/B sahası olması nedeniyle tapunun iptali ile tescil istemiyle Hazine tarafından 21.05.2004 tarihinde açılan davanın Mahkemenin 19.12.2005 gün ve 2004/214-634 sayılı kararıyla, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında olduğunun belirlendiği gerekçesiyle red edildiği, kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19.10.2006 gün ve 2006/14665-13842 sayılı kararıyla onandıktan sonra karar düzeltme yolu kullanılmadan 15.12.2006 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen bu kararların somut olay için H.Y.U.Y.’nın 237 maddesi hükmüne göre kesin hüküm oluşturduğu, gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak, uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olsa da, kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle çekişmeli taşınmazın mülkiyeti ve niteliği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, mahkemece verilen şerhin silinmesine ilişkin kararın, taşınmazın mülkiyetini ve niteliğini değiştirmediği, kesinleşen mahkeme kararları nedeniyle yasal dayanağı kalmayan şerhin kaldırılmasından ibaret olduğu, bir hakkın kurulması yada ortadan kaldırılmasına yol açmayacağı, gözetilerek haklı çıkan taraf yararına maktu avukatlık ücretine ve yargılama giderlerine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına ve avukatlık ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmesi doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan üç numaralı bendin tamamen hükümden çıkartılarak, bunun yerine üç numaralı bend olarak “3- Davacı tarafın yaptığı 28.40.- YTL başvurma masrafı ve 10.00.- YTL davetiye gideri olmak üzere toplam 38.40.- YTL yargılama gideriyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 450.00.-YTL avukatlık ücretinin davalı tarftan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15/11/2007 günü oybirliğiyle karar verildi.