YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11531
KARAR NO : 2007/15518
KARAR TARİHİ : 29.11.2007
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.11.2005gün 2005/12332-14038 sayılı bozma karında özetle; “Orman Yönetiminin 1736 kadastro parselinin orman sayılan yerlerden olduğu, 2/B işlemin iptali istemiyle Hazineyi taraf göstererek açtığı dava Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.03.1987 gün 1985/592-1987/169 sayılı kararı ile reddedildiğinden ve bu karar 8. Hukuk Dairesince temyiz dilekçesinin süre yönünden reddedilerek 25.10.1990 tarihinde kesinleştiğinden, bu karar Orman Yönetimi açısından H.Y.U.Y.’nın 237. maddesi anlamında kesin hüküm oluşturduğu, Orman Yönetiminin Hazineyi taraf göstererek 1737 sayılı parsel hakkında açtığı kadastro tespitine itiraz davası sonucu … 1. Tapulama Mahkemesinin 12.08.1981 gün ve 1979/325-1981/121 sayılı ilam ile 1737 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle kadastro dışı bırakılmasına karar verilip 7. Hukuk Dairesince onanarak 19.02.1982 tarihinde kesinleştiğinden bu karar da, Hazine yönünden H.Y.U.Y.’nın 237. maddesi anlamında kesin hüküm oluşturacağı, kaldı ki; temyize konu davada hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli 1737 sayılı parselin 1962 basım tarihli memleket haritasında, 1957 çekim tarihli … fotoğraflarında taşlık, çalılık, makilik olarak gözüktüğü, eğiminin % 40 olduğu açıklandığı, bilimsel olarak ve hukuken 6831 Sayılı Yasanın 1/J maddesinin karşı kavramından % 12’den fazla eğimli makilik yerler … ve orman muhafaza karakteri taşıyacağından orman sayılacağı, Tapulama Mahkemesinin 12.08.1981 olan karar tarihinde orman sayılan yerlerden olduğu belirlenen 1737 sayılı parselin de 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve … bakımından orman niteliğini kaybettiğinin düşünülemeyeceği, her ne kadar, Orman Yönetimi tarafından 1737 parselin 2/B işleminin iptali istemiyle 09.07.1985 tarihinde açtığı dava halen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/340 Esas sayılı dosyasında devam etmekte ise de, davanın devamı sırasında yürürlüğe giren 6831 Sayılı Yasanın 3373 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesi uyarınca askı süresi içerisinde açılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamalarına itiraz davalarına bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu, bu durumda, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/340 Esas sayılı dava dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi ve eldeki dava dosyası ile birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu, yerel mahkemece yapılan keşif ve uygulama sonucunda da çekişmeli 1737 parsel sayılı taşınmazın tamamı ve 1736 parselin bir bölümü 3 numaralı, 1736 parselin bir bölümünün de 4 numaralı zeytincilik haritası içerisinde kaldıkları, 4 numaralı zeytincilik parselinin zilyedi olan … …’ın 1736 kadastro parseli içinde kalan bölümü davacı …’e bağışladığı belirlenmiş, 3573 Sayılı Yasa uyarınca 14.03.1960 tarihli ruhsat tezkeresi ile yabani zeytinlerin aşı ve bakım suretiyle imar ve ihyası için 3 numaralı zeytincilik parseli … …’e, 4 numaralı zeytincilik parseli de … …’a tahsis edilmiş, … Bakanlığının 13.11.1965 gün 94940 sayılı yazısı ile taşınmazların imar süreleri 14.03.1968 olarak belirlenmiş, Ziraat Teknisyeni … … tarafından, 3 numaralı 14.152 m2 yüzölçümlü ve 4 numaralı 14.068 m2 yüzölçümlü zeytincilik parsellerinin 3573 Sayılı Yasa hükümlerine göre imar ihya edildiğine dair 25.03.1968 tarihli tutanaklar tutulmuş, … Bakanlığının 07.06.1968 gün, 51063 sayılı yazı ile taşınmazların kanuni süresi içerisinde imar ve ihya edildiğinden 3 numaralı zeytincilik parselinin … …, 4 numaralı zeytincilik parselinin … … adına tapuya tescili yönünde … Valiliğine, … Valiliği de 13.06.1968 tarih 970 sayılı yazı ile … Kaymakamlığına bildirdiği görülmekteyse de, çekişmeli taşınmazların 3573 Sayılı Yasa uyarınca imar ve ihya işlemleri kadastro tespit tarihi olan 09.05.1967 tarihinden sonra tamamlandığı, kaldı ki; 1737 sayılı parselin … 1. Tapulama Mahkemesinin 12.08.1981 gün 1979/325-1981/121 sayılı kararı ile 1736 sayılı parsel aynı mahkemenin 29.05.1981 gün 1979/324-1981/42 sayılı kararıyla orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman olarak tapulama dışı bırakılmasına yönelik o tarihte yürürlükte bulunan yasalara uygun kesinleşmiş kararlar bulunduğu, bu kararlarda … … taraf olmadığından onun yönünden kesin hüküm olmasa bile güçlü delil oluşturduğu, bu sebeplerle; 1737 sayılı parsel hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/340 esas sayılı dosyasının görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılması sağlanarak) dava dosyası ile birleştirilmesinden sonra … … tarafından 1736 ve 1737 sayılı parseller hakkında açılan tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının reddine, 1736 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/3. maddesinin son cümlesi ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman rejimi dışına çıkarılmış tarla niteliği ile Hazine adına, 1737 parsel sayılı taşınmazın da 6831 Sayılı Yasanın 11/4. maddesi uyarınca orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak dava konusu … Bucağı 1736 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/3.maddesinin son cümlesi ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman rejimi dışına çıkarılmış tarla niteliği ile Hazine adına, 1737 parselin 6831 Sayılı Yasanın 11/4 maddesi uyarınca orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasına itiraz ve tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 21.05.1985 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2896 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 29/11/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.