Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/11241 E. 2007/11598 K. 01.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11241
KARAR NO : 2007/11598
KARAR TARİHİ : 01.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tesbitin iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, 01.06.2005 tarihli dava dilekçesi ile … Köyü sınırları içinde bulunan ve sınırları gösterilen taşınmazın … Köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığını, … Köyünde orman kadastrosu yapılmadığını ve … Köyünde yapılan orman kadastrosunun … Köyünde ilan edilmediğini, taşımazların ormanla ilgisinin bulunmadığını, … yıllardır zilyetliğinde olduğunu, orman kadastrosunun iptali ile taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılmasını talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmaz orman sayılmayan yerlerden olduğundan davanın kabulü ile 1448,60 m2 yüzölçümündeki bu taşınmaza yönelik olarak orman tahdidinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
… Köyünde 49 nolu orman kadastro komisyonunca 1997 yılında orman kadastrosu yapılmıştır. Orman kadastrosu yapılacağı, … Köyü ile komşu köylerde ve … Köyünde 30.04.1997 tarihinde ilan edilmiştir. … Köyünde orman kadastro çalışmaları 09.01.1997 tarihinde bitirilmiş ve sonuçları 26.06.1998 tarihinde … Köyünde ilan edilmiş, ancak … Köyünde ve diğer komşu köylerde ilan edilmemiştir.
… ve … Köylerinin mülki sınırlarını gösterir haritanın bulunmadığı, ancak köy sınırlarını gösterir sınır tespit tutanaklarının mevcut olduğu ve sınır tespit tutanaklarının … Köyünde 18.09.1940, … Köyünde 12.02.1940 tarihlerinde ihtiyar heyetlerince tasdik ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Dava tarihinden önce … Köyünde genel arazi kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece, çekişmeli 1448,60 m2 yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazın … Köyü sınırları içinde olduğu, … Köyünde yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alındığı, orman kadastrosu 26.06.1998 tarihinde … Köyünde ilan edilmişse de, … Köyünde ilan edilmediğinden kesinleşmediği ve taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
6831 Sayılı Yasanın 8. maddesi: “Orman kadastrosunun ve bu Kanunun 2’nci maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinin yapılacağı il ve ilçeler … Orman ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir.
Kadastro çalışmalarının yapılacağı yerler en az bir ay önce radyo ve diğer yayın araçları ilan olunur.
Orman kadastrosu ve sınırları dışına çıkarma işlerine ait arazi çalışmalarının başlama tarihi ise, orman kadastro komisyonu tarafından en az 15 gün önceden çalışılacak belde ve köylerde bunlara bitişik belde ve köylerin uygun yerlerine asılarak ilan edilir.
İlan işlemlerine ait usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenir.”,
Aynı Yasanın 10. maddesi: “Sınırlaması ve Kanunun 2 nci maddesine göre, orman sınırları dışına çıkarma işlemleri bitirilen köy ve beldelere ait düzenlenen kadastro dosyaları Orman Genel Müdürlüğüne gönderilir. Orman Genel Müdürlüğünce bulunan şekli ve hukuki noksanlıklar komisyonlarca düzeltildikten sonra Orman Genel Müdürlüğünce ilgili valiliklere gönderilir. Kadastro işlemleri Valinin onayı ile yürürlüğe girer. Kadastro tutanak suretleri haritaları ile birlikte orman kadastro komisyonlarınca ilgili köy ve beldelerin uygun yerlerine asılmak suretiyle ilan edilir. Ayrıca, tutanak suretleri Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile …’nün mahalli kuruluşlarına intikal ettirilir.
Asılma tarihi; beldelerde belediye encümenlerinin, köylerde ihtiyar heyetlerinin tasdik edecekleri belgelerle tevsik olunur. Bu belgeler komisyon dosyalarında saklanır.
Kadastrosu tamamlanan ormanlara ait haritalar komisyon başkanınca tasdik olunur.” hükümleri bulunmaktadır.
Orman kadastrosunun yapıldığı tarihte ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Orman Kadastrosu ve 2/B Madde Uygulamasına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi: “Orman Kadastrosunun ve 2/B madde uygulamasının yapılacağı, ilgili ilçelerde, ormanda çalışmaya başlamadan en az bir ay önce radyo ile belediye yayın araçları veya belediye ilan tahtasında askı suretiyle ilan olunur.
Bir devrelik arazi çalışmalarında bir ilçe içindeki ormanların sınırlaması tamamlanmamış ise ertesi yıl için aynı ilçede sınırlamanın devam edeceği hususunu bildiren ilanın yapılmasına lüzum yoktur.
İlanın yapıldığı radyo ve yayın bülteninin bir nüshası ilgili orman bölge müdürlüğüne ve komisyon başkanlığına gönderilir.
Orman kadastrosunun yapılacağı il ve ilçeler ilgili Valiliklere yazıyla bildirilir.”,
Yine Aynı Yönetmeliğin 16. maddesi “Orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının başlama tarihi, komisyon başkanlığı tarafından tayin ve tesbit edilerek çalışılacak belde ve köylerle bunlara bitişik belde ve köylerde en az 15 gün önce bu belde ve köylerin uygun yerlerine asılacak ilan kağıdıyla duyulur. Durum bir tutanakla tespit edilir. Ayrıca, ilgili orman işletme müdürlüğü ile Maliye ve Gümrük Bakanlığının mahalli birimine çalışmaya başlamadan en az 15 gün önce yazıyla bildirilir.
Bu ilanda; komisyonun hangi köy ve beldede çalışacağı, ormanların içinde ve bitişiğindeki taşınmazların sahiplerinin veya kanuni mümessillerinin veya vekillerinin sınırlama sırasında hazır bulunmaları, hazır bulunmadıkları takdirde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması işlerine gıyaplarında devam edileceği açıklanır.
İlan işlerine ait belgeler dosyasında saklanır.
Kadastro ve 2/B madde uygulaması yapılacak ormanların bitişiğinde ve içinde taşınmazları olanların orman sınırlarının tespiti sırasında kendileri veya kanuni mümessilleri veya vekilleri hazır bulunur. Faydalandıkları ve işgal ettikleri taşınmazların sınırlarını ve her nevi belgelerini gösterir.
Yerinde yapılan ilana rağmen ilgililerin bulunmamaları orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmalarını durdurmaz.
Sınırlama işinin herhangi bir sebeple aksaması veya komisyonun büro çalışmalarına geçişi veya bu işin ertesi yıla kalması halinde çalışmalara öncelikle buralardan başlanır. Başlama günü ilgililere duyurulmak üzere aynı belediye başkanlıklarına veya köy muhtarlıklarına ilgili orman işletme müdürlüğü ve Maliye ve Gümrük Bakanlığının mahalli birimine yazılı olarak bildirilir. Yazıların tebellüğ şerhi bulunan ikinci nüshası dosyasında saklanır.”
Aynı Yönetmeliğin 42. maddesi: “Komisyon başkanlıklarınca çalışma proğramında belirtilen köy ve beldelere ait mülki sınırlar, sadece orman kadastro çalışmaları için geçirilmiş olacağından mülki sınırlar, özel kanunlara göre teessüs etmiş resmi kayıt ve kararlara, bunlar yoksa bilirkişi beyanlarına göre orman kadastro çalışmaları sırasında komisyonlarca arazide belirtilerek ilgili harita ve … fotoğraflarına işlenir.
Bu şekilde ortaya çıkan hudutları, sadece orman kadastrosu ile ilgili muamelelere müteallik ve münhasır olup, mülki sınırların tashih ve tadilini icap ettirmez.
Komisyonların çalışma alanları arasındaki sınırlar, aralarında boşluk ve bindirme olmayacak şekilde her iki komisyon başkanının yapacakları kenarlaşma ile sağlanır.” şeklindedir.
Somut olayda; çekişmeli … Köyü mülki sınırları içerisinde bulunan ormanlarda yapılacak orman kardastrosu çalışmalarında orman kadastro komisyonunca 6831 Sayılı Yasanın 8. maddesinde ve Orman Kadastro Yönetmeliğinin 15 ve 16. maddesinde belirtilen tüm ilanların, yasa ve yönetmeliğe uygun olarak yapıldığı ve dava konusu taşınmazlar Devlet Ormanı sınırları içerisine alınarak, orman kadastrosunun 26.06.1998 tarihinde … Köyünde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekten orman kadastrosuna itiraz davalarının, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre 6 aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemelerinde bu sürenin geçmesi halinde yine aynı maddenin son cümlesi uyarınca, tapulu taşınmazlar yönünden 10 yıllık süre içinde genel mahkemelerde dava açılabileceği, bu 10 yıllık dava açma süresinin hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin geçirilmesinden sonra, hangi nedenle olursa olsun orman kadastrosunun iptali için dava açılamayacağı yasa hükmü gereğidir.
Gerek yürürlükten kaldırılan 5602 ve 766 Sayılı Yasalarda, gerekse 3402 Sayılı Yasanın 4/7. maddesi hükmüne göre “kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırlarının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.” Orman kadastro çalışmalarının yapıldığı ve dava tarihinde yürülükte bulunan ve bu davada uygulanması gereken Orman Kadastro ve 2/B Madde Uygulama Yönetmeliğinin, Köy Sınırlarının Tespiti ve kenarlaşma başlıklı 42. maddesinde: “Komisyon başkanlıklarınca çalışma proğramında belirtilen köy ve beldelere ait mülki sınırlar, sadece orman kadastro çalışmaları için geçirilmiş olacağından, bu şekilde ortaya çıkan sınırların sadece orman kadastrosu ile ilgili çalışmalarına esas ve bu konu ile sınırlı olacağından, mülki sınırların düzeltilmesini ve değiştirilmesini gerektirmeyeceği” hükümleri bulunduğuna göre, mahkemece … ve … Köylerinin idari sınırları ile Yönetmeliğin 42. maddesinde yazılı orman kadastrosuna ait kesinleşen çalışma alanı sınırları uygulanarak dava konusu taşınmazın … Köyünün mü, yoksa … Köyünün mü idari sınırları ya da sadece orman kadastro çalışmaları için geçirilmiş hangi köy çalışma alanı içerisinde bulunduğusaptanarak orman kadastrosunun askı ilanının yasaya uygun olarak ilan edilip edilmediği değerlendirilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, … ve … Köylerinin idari sınırlarına ilişkin tüm yazı, belge, resmi kayıt ve kararlar ile varsa haritaları getirtilerek, bir orman ve bir … bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte yaşlı ve yöreyi bilen yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanarak, çekişmeli taşınmazın … Köyü mü, yoksa … Köyü mü idari sınırları ya da hangi köy ve beldenin orman kadastrosu çalışma alanı sınırları içinde bulunduğu kesin olarak saptanmalı, idari sınırlar ve Yönetmeliğin 42. maddesine göre belirlenen çalışma alanı sınırları bilirkişiler tarafından birlikte düzenlenecek askeri harita ve kadastro paftaları üzerinde gösterilmeli ve bundan sonra çekişmeli parsel yönünden orman kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği değerlendirilmeli, kesinleştiğinin kabul edilmesi halinde başka bir araştırmaya gerek kalmadan davanın reddine karar verilmeli” kesinleşmediğinin kabulü halinde … Köyünde 1997 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma ve askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğini getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince “hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin itiraz edebileceği” davacı tapu kaydına dayanmadığına göre, yasada öngörülen “hak sahipliği”nin de orman kadastrosu tutanaklarının düzenlendiği 1997 yılından önce 20 yıl sürdürülen davasız (çekişmesiz) aralıksız ve … sıfatıyla zilyetlikle mümkün olabileceği, ancak bu tür bir zilyetliğin davacıya orman kadastrosuna itiraz davası açma … (aktif dava ehliyeti) verebileceğinden zilyetlik konusunda tarafların delilleri sorulup bildirilecekleri zilyetlik tanıkları ile resen seçilecek bilirkişilerden bu konuda ayrıntılı ve inandırıcı maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, davacının hak sahibi olduğu anlaşıldığı takdirde eski tarihli resmi belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği tahdit haritasının ölçeğine, yine tahdit haritasının ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, köy sınır tutanakları da bu harita üzerine aplike edilerek … ve … Köylerinin köy sınırları belirlenmeli ve çekişmeli taşınmazla yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/10/2007 günü oybirliği ile karar verildi.