Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/11145 E. 2007/11054 K. 20.09.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11145
KARAR NO : 2007/11054
KARAR TARİHİ : 20.09.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı kadastro sırasında, … Köyünde bulunan 125 ada 102 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini oysa orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, tapu kaydının iptali ile orman olarak hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece 2000/196-170 E.K. sayılı karar ile ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından dava husumetten reddedilmiş, hükmün orman yönetimince temyiz edilmesi üzerine Hükmüne uyulan Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 2002/4262-7533 E.K sayılı bozma kararında özetle; “Dava konusu taşınmazın tapu kaydının verasetten elbirliği mülkiyeti olarak davalılar adına kayıtlı olduğu ve davalılardan … oğlu …’ın dava tarihinden önce ölmesi nedeniyle 04.05.1978 gün 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince ıslah ile bile olsa taraf değiştirilemeyeceğinden, dava tarihinden önce ölen kişinin mirasçılarının davaya dahil edilme olanağının bulunamadığı, ölü kişiler aleyhine ayrı bir dava açılması gerektiği, taşınmazın orman olduğunun saptanması halinde husumet doğru yöneltilerek haklarında dava açılan kişilerin paylarının orman niteliği ile tescil edileceği, ancak dava tarihinden önce ölenlerin paylarının da tarla olarak üzerlerinde bırakılacağı bu halin de tapu tekniğine uygun olmadığı gerekçesi ile davaların husumet yönünden reddine karar verilmişse de; dosyaya getirtilen 16.02.2000 tarihinde düzenlenen nüfus aile kayıtları incelendiğinde, elbirliği mülkiyeti maliklerinin tamamı aleyhine dava açıldığı, tapu maliki davalılardan, dava tarihinden önce veya sonra ölen olmadığı, Orman Yönetiminin, yanlışlık sonucu, zaten dava dilekçesinde davalı sıfatıyla gösterilen … oğlu … mirasçılarını yeniden davaya dahil ettiği, diğer taraftan, dava Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı ve bu mahkemece verilen yetkisizlik kararı ile dosya Erfelek Asliye Hukuk Mahkemesine geldiği halde, yetkisizlik kararı ve duruşma günü davalılara tebliğ edilmediği anlaşıldığından, halen sağ olan ve adreste bulunamaması nedeniyle kendilerine tebligat yapılamayan davalılara usulen dava dilekçesi, yetkisizlik kararı ve duruşma gününün tebliğ edilmesi, bundan sonra taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescil istemine ilişkindir
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1996 yılında 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılmış, iptali istenen tapu kaydı bu yolla oluşmuştur.
Orman Kadastro Komisyonlarınca yapılmış orman kadastrosu yoktur.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/03/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.