Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/10539 E. 2007/12441 K. 16.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10539
KARAR NO : 2007/12441
KARAR TARİHİ : 16.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 105 ada 20 parsel sayılı 452 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, zilyetlik koşullarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 26.08.1948 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 01.08.2000 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Yörede arazi kadastrosu 05.09.2006 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı ve 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı zilyetlik koşullarının kişi yararına oluştuğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuşsa da, çekişmeli taşınmaz orman kadastrosunda komşu 19 ve 21 parsellerle birlikte 15 nolu orman iç parseli olarak tahdit dışında bırakılmış, dört yanı orman ile çevrili bir konumdadır ve mülkiyet belgesi bulunmamaktadır. Bir yerin tahdidin dışında bırakılması ayrı, zilyetliğe konu olup olamayacağı ayrıdır. H.G.K.’nın 10.11.2004/7-531 E.-2004/582 K. ve 2000/20-1793/1838 sayılı kararlarında da kabul edildiği gibi, kesinleşen orman sınırı dışında kalan orman içi açıklıklar 6831 Sayılı Yasanın 17/1-2. maddesi karşısında öncesi orman olmasa bile, mülkiyet belgesi niteliğindeki tapu kaydı bulunmadıkça, zilyetlikle kazanılamaz. Mahkemece, bu olgu gözönünde bulundurularak Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 16/10/2007 gününde oybirliği ile karar verildi.