Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/10381 E. 2007/14756 K. 20.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10381
KARAR NO : 2007/14756
KARAR TARİHİ : 20.11.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.09.2004 gün ve 2004/9177-8962 sayılı bozma kararında özetle; “Çekişmeli … Köyü 118 ada 9 parselle ilgili olarak yapılan araştırmanın yeterli olmadığı açıklandıktan sonra yörede yapılan ilk orman kadastrosu ile 2. ve 2/B madde uygulama çalışmalarına ait harita ve tutanakların ayrı ayrı uygulanması, çekişmeli parselin bu çalışmalara göre konumunu gösterir irtibatlı kroki düzenlettirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu parselin (A1)=116.68 m2 ve (A2)=94.62 m2’lik bölümlerinin ayrı ayrı orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretli 1541.23 m2 bölümünün tespit gibi davalı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 25.10.1965 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 21.11.1985 tarihinde ilan edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. 1991 yılında ise, 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması yapılmış, bu çalışma da 28.02.1996 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece çekişmeli … Köyü 118 ada 9 parsel sayılı taşınmazın … bilirkişi krokisinde (A1) harfi ile işaretli 116.68 m2 ve (A2) harfi ile işaretli 94.62 m2’lik bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tescili yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava bu hali ile kısmen kabul edilmiş olduğu halde, gerekçeli kararda “davanın reddine” şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan “davanın reddine” cümlesi kaldırılarak; bunun yerine, “davanın kısmen kabulüne” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/11/2007 günü oybirliğiyle karar verildi.