Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2007/10036 E. 2007/12267 K. 11.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10036
KARAR NO : 2007/12267
KARAR TARİHİ : 11.10.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.02.2003 gün ve 2002/9712-944 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli 302 ada 1 parsel ile ilgili kesinleşen tahdit haritasının uygulanmasıyla 1091.75 m2 taşınmaz bölümünün tahdit dışında olduğu belirlenerek hüküm kurulmuş sa da mahkemece yapılan araştırma inceleme ve uygulamanın hükme yeterli olmadığı, mahkemece tapu kaydı müsbite evrakı içindeki ilamın getirtilmediği, çekişmeli taşınmazın kimler arasında davaya konu edildiğinin araştırılmadığı, aynı şekilde komşu 268 ada 1-2-3 parsel numaralı taşınmazlara yönelik bir araştırma yapılmadığı, Hazinenin davaya dahil edilip usulünce taraf teşkilinin sağlanmadığı, bu nedenlerle öncelikle Hazinenin davaya dahil edilmesi daha sonra çekişmeli parselin hükmen kesinleşip tapuya orman olarak tescil edildiği anlaşıldığından ilgili mahkeme dosyasının, komşu 268 ada 1-2-3 parsel numaralı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ve dayanaklarının getirtilmesi, yeniden yapılacak keşifte sözü edilen kayıt ve belgelerin tahdit haritası ile birlikte zemine uygulanması, taşınmaz orman olarak tapuya tescil edildiğine göre, kısmen orman tahdidinin dışında kalmasının tek başına yeterli olmadığı, davacı zilyetliğinin mahalli bilirkişi tanık sözleriyle ve komşu parsel kayıtları ile de desteklenmesi gerektiğinin gözetilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın KISMEN KABULÜ ile … İlçesi … Köyü, Ayıbeyi mevkiinde bulunan 302 ada 1 sayılı parselin … bilirkişi … … tarafından düzenlenen 08.08.2002 tarihli krokisinde ve Orman Bilirkişisi … ‘in 08.08.2002 tarihli krokisinde (A) ile gösterilen 1091.75 m2 yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine, elatmanın önlenmesi davasının reddine ilişkin ilk karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1971 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapıldığı anlaşılan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması mevcuttur.
… Köyünde yapılan genel kadastroda 302 ada 1 parsel sayılı 24056445 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1971 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı, halen eylemli devlet ormanı olduğundan söz edilerek devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş, 30.05.199 ila 29.06.1994 tarihleri arasında askı ilanı yapılmış,
… tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin … Kadastro Mahkemesinin 28.02.1995 gün ve 1994/30-15 sayılı kararının 26.04.1995 tarihinde kesinleşmesinden sonra, devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacı … 03.05.2002 tarihli dilekçesiyle sadece Orman Yönetimi aleyhine, genel kadastroda … Köyü, … mevkiindeki taşınmazının bir bölümünün 268 ada 1 parsel sayısıyla kendi adına tesbit ve tescil edildiğini, bu taşınmazı ile bir bütün olan üç dönüm yüzölçümündeki taşınmazının devlet ormanı olarak 302 ada 1 parsel sayısıyla Hazine adına tesbit ve tescil edildiğini, bu bölümün tapu kaydının iptalini ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemenin davanın kısmen kabulüne, 17.07.2002 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 1091.75 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı adına tapuya tesciline, el atmanın önlenmesi isteminin reddine ilişkin 26.09.2002 gün ve 2002/15-41 sayılı kararı, Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Dairemizce yukarıda anlatılan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli 302 ada 1 sayılı parselin krokisinde (A) ile gösterilen 1091.75 m2 yüzölçümündeki çekişmeli bölümünün yörede 1971 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı, davacıya ait dava dışı 268 ada 1 sayılı parsel ile bir bütün olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle (A) bölümüne ilişkin davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve incelemeyle bilirkişi raporları bozma gereklerini karşılamaz. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunda, … köyünde 1971 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosundan sonra, genel kadastroya esas olmak üzere 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasının yapıldığından söz edildiği halde, keşif ve uygulamanın dosyaya getirtilen 1971 yılına ait bir sayfalık tahdit tutanağı özeti ve üzerinde 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanları gösterdiğinden 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin olduğu anlaşılan Haritaya göre yapıldığı anlaşılmaktadır. 1971 yılına ilişkin işe başlama, çalışma ve sonuçların askı ilan tutanakları ile özellikle 1971 yılındaki çalışmaya ait çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin orijinalorman tahdit haritasının ve 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre yapılan çalışmaya ait işe başlama ve çalışma tutanakları getirtilmeden yapılan uygulamaya dayalı bilirkişi raporuna dayanılamayacağı gibi, 14.09.1969 tarihinde düzenlenen orman tahdit zaptı başlıklı tutanakta 1199 numaralı orman sınır noktasından kuzeye doğru gidilerek 1200 numaralı orman sınır noktasının tesis edildiği halde, bir örneği dosyada bulunan orman kadastro haritasında 1199 numaralı orman sınır noktası ile 1200 numaralı orman sınır noktasını birleştiren orman sınır hattının Kuzey Güney hattında olmadığı 1199 numaralı orman sınır noktasından kuzey batıya bir hat çizdiği halde, bu çelişkinin nedenleri üzerinde durulmamış, zemindeki orman sınır noktalarının 1971 yılındaki çalışmada mı, aplikasyon çalışmasında mı tesis edildiği araştırılmamış, 1971 yılında düzenlenen orman kadastro haritası uygulanmamış, 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyonun hatalı olup olmadığı irdelenmemiştir. Ayrıca, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın davacı tarafından … isimli birinden satın alındığı bildirildiği halde, bu kişiye kimden geldiği, zilyetliğin ne zaman başladığı, kimden kime geçtiği, ve ne şekilde sürdürüldüğü sorulmamış, davacıya ait olduğu bildirilen dava dışı 268 ada 1 sayılı parselin tesbit tutanağında yerel bilirkişi olarak dinlenenlerin bilgi ve görgüsüne başvurulmamış, dava dışı 268 ada 1 sayılı parsel davacı adına tesbit ve tescil edilirsen çekişmeli taşınmazın niçin bu parsele dahil edilmeyip devlet orman olarak sınırlandırılan parsel içinde bırakıldığı araştırılmamıştır.
O halde, Mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1971 yılında yapılıp kesinleştiği anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin işe başlama çalışma ve sonuçların askı ilan tutanaklarıyla, çekişmeli taşınmazı orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir, 1971 yılında düzenlenen orman tahdit haritası orijinalinden renklendirilmiş fotokopisi ile bu haritaların yapımında kullanılan … fotoğrafları, yine 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapıldığı
anlaşılan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde çalışmasına ilişkin işe başlama ve çalışma tutanaklarıyla çekişmeli yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir, 1994 yılında düzenlenen orman kadastro haritasının orijinalinden renkli fotokopisi getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis, bir serbest ziraat mühendisi bilirkişi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylü11986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10-20 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfı izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli,
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın bitki örtüsü, üzerindeki ağaçların aşı yaşları ve gerçek yaşları, … taşınmazların cinsi ve ne şekilde kullanıldığı, davacıya ait dava dışı parselin özellikleri, çekişmeli taşınmaz ile benzer yönleri ve farklılıkları teknik olarak incelenerek, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, öyleyse zilyetliğin ne zaman başladığı belirlenip, gerekirse taşınmazın çeşitli yerlerinden açılacak çukurlardan alınacak … numuneleri incelettirilerek bu yolda teknik bulguları içeren bilimsel rapor alınmalı;
Davacının zilyetlik tanıkları ile davacıya ait komşu 268 ada 1 sayılı parselin tesbit tutanağında yerel bilirkişi olarak belirlenen kişiler taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, dava dışı 268 ada 1 sayılı parsel davacı adına tesbit edilirken, niçin çekişmeli taşınmaz bölümünün devlet ormanı olarak tesbit edilen 302 ada 1 sayılı parsel içinde bırakıldığı sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının Orman Yönetimine iadesine 11.10.2007 günü oybirliği ile karar verildi.