Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/791 E. 2006/3731 K. 21.03.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/791
KARAR NO : 2006/3731
KARAR TARİHİ : 21.03.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 161 ada 46 parsel sayılı 28643.89 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bağ ve kirazlık niteliğinde tapu kaydı ile davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişiler, bu yerin murisleri adına tapu kaydı kapsamında kaldığı ve kendilerine ait yer olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin … Karayağcı mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 04.09.1947 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasaya göre 22.03.1979 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde itiraz edilmeyen yerlerde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
İtiraz edilen yerlerde yapılan incelemenin sonuçları ise; 15.12.1980 tarihinde ilan edilmiş, Orman Yönetimi tarafından 13.03.1981 tarihinde 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasına, taşınmazların 15.10.1961 tarihinden önce nitelik yitirmediği gerekçesiyle kısmen itiraz edilmiş ve Danıştay’ın 19.02.1985 gün ve 1981/606 E., 1985/165 K. sayılı kararı ile 1, 2, 7, 11, 12, 13, 15, 18, 19, 20, 22, 26, 39, 40, 41, 44, 48, 51, 52, 60, 61, 62, 69, 71, 75, 79 ve 80 nolu 2. madde parselleri hakkındaki komisyon kararının tamamı ile 8, 25, 32, 56 ve 58 nolu 2. madde parselleri hakkındaki komisyon kararını kısmen iptal ederek bu bölümler yeniden orman içinde bırakmıştır. İptal edilmeyen bölümler dışında kalan 2. madde uygulaması kesinleşmiştir. Daha sonra 3402 Sayılı Yasa uygulamalarına esas olmak üzere 1988 yılında 96 nolu orman kadastro komisyonunca 3302 Sayılı Yasaya göre 2/B madde uygulaması Danıştay ilamı ile orman sınırı içine alınan yerleri kapsayacak şekilde yapılmış, bir kısım taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve … bakımından nitelik yitirdiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmış ve çalışma sonuçları 06.09.1988 gün ve 469-47 sayılı yazısı ile Kadastro Müdürlüğüne iletilmiş, bu çalışmalar ilan edilip kesinlik kazanmamış ve daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre 16.02.1999 – 18.03.1999 tarihleri arasında arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilmiş, 2/B uygulamaları eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Ne var ki; bu arada 161 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42 ve 46 numaralı parseller hakkında Danıştay kararı dikkate alınmadan 8 A1 nolu 2. madde parseli olarak Hazine adına çıkartılan bu alan, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 02.07.1996 tarih 1996/4 sayılı genelgesi uyarınca Hazine adına bir bütün halinde tapuya tescil edilerek 25.08.1998 tarih 46 nolu tapu kaydı oluşturulmuş, kadastro sırasında davacı gerçek kişilere ait geldisi Ocak 1936 tarih 12 ve 35 nolu (Nisan 1968 tarih 40 nolu) tapu kayıtları çekişmeli 161 ada 46 parsele revizyon gösterilmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporuna göre çekişmeli parselin ilk orman tahdidi içerisinde iken, 1979 yılında yapılan 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile 15.10.1961 tarihinden önce bilim ve … bakımından orman niteliğini tam olarak yitirdiği gerekçesiyle orman sınırları çıkartılan 8 nolu 2. madde parselinin içinde kaldığı ve yine Danıştay’ın 1981/606-165 sayılı kararı ile de orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verildiği, 8 nolu poligonun (A1) bölümü içerisinde kaldığı, sonuç olarak; çekişmeli 161 ada 39 sayılı parselin ilk orman tahdidi sınırları içerisinde kalmasına rağmen, 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu ve bu koşulları halen taşıdığı, ilk orman tahdidi yapılmadan önce tapulu olduğu ve tapu kaydının dava konusu yere ait olduğu bildirilen geldisi Ocak 1936 tarih 12 ve 35 numaralı tapu kayıtlarının da kapsamından kalmasına rağmen mükerrer olarak 25.08.1998 tarih 46 numaralı Hazine tapusunun oluşturulduğu ve bu tapu kaydına dayanılarak kadastroda Maliye Hazinesi adına tesbit yapıldığı, oysa davacı gerçek kişiler adına tescilinin gerektiği bildirilmişse de bu anlatımları içeren uygulamayı gösterir şekilde tahdit haritası ile irtibatlı kroki çizilmemiş uygulamaları denetleyecek şekilde bilirkişiler tarafından birleşik kroki çizilmemiştir.
Çekişmeli taşınmaza komşu olan 161 ada 39 ve 42 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak gerçek kişi tarafından aynı nitelikte açılan davada verilen aynı mahkemenin 2003/36-2005/20 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.12.2005 tarih ve 2005 /11309-15102 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle; aynı tapu kaydı kapsamında olduğu iddiasıyla açılan ve öncesi bütün olan parsellere ait dava dosyaları H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince birleştirildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla komşu 42 parsele ilişkin dosya ile birlikte aynı gün yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası 2. madde ve 2/B madde uygulamalarına ait tutanak ve haritalar ile … köyü 133 ada 37 ve 38 sayılı parsellere ait kadastro mahkemesinin 1992/132 (20. H.D.’nin 2006/1372) sayılı dava dosyası içinde bulunduğu anlaşılan Danıştay kararı ve kararın dayanağı kroki ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına, 2 ve 2/B madde uygulamaları ve Danıştay kararına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; davacıların dayandığı tapuya kayıtları ile sınırlara göre yerine uygulanıp değişir sınırlı tapu kaydına 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı tapu kaydının uygulanmasını gösterir müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 21/03/2005 günü oybirliği ile karar verildi.