Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/749 E. 2006/3295 K. 14.03.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/749
KARAR NO : 2006/3295
KARAR TARİHİ : 14.03.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile şerhin silinmesi davasının yapılan yargılaması sonunda davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabulü, … Koçyiğit’in davasının reddi yolunda kurulan 15.09.2005 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.03.2006 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz edenler … ve arkadaşları vekili Av. … ile Orman Yönetimi vekili Av. … ile karşı taraftan Hazine vekili Av. … … geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı … Yönetimi, … Köyü 4 pafta 391 sayılı parselin kesinleşmiş orman sınırları içinde bulunduğu, Hazine ise eski 391 sayılı parselin (… 558 sayılı parsel) kesinleşen 2/B sahasında bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmışlar, … ise 391 sayılı parselin ifrazı olan 558 sayılı parsel tapu kaydı üzerinde bulunan “orman sayılan sahada kaldığına” ilişkin şerhin iptalini istemiş, mahkemece davalar irtibat nedeniyle birleştirildikten sonra Hazine ve Orman Yönetimi tarafından açılan davaların kabulüne, davacı … tarafından açılan davanın reddine, dava konusu 4 pafta 391 sayılı parsellerin ifrazı olan 558 ve 559 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm … Koçyiğit ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile şerhin iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1939 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidi ile 05.06.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Çekişmeli 391 sayılı parselin, … Köyünde 968 yılında yapılan tapulama sırasında 92000 m2 yüzölçümünde, tarla niteliğinde ve Aralık 1955 tarih 119 numaralı tapuya göre tesbit ve tescil edilerek 2000 yılında yapılan ifrazı ile 558 ve 559 sayılı parsellerin oluştuğu anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararan dayandığı gerekçeye ve çekişmeli 391 sayılı parsel sayılı taşınmazın (ifrazı ile oluşan 558 ve 559 sayılı parsellerin) 3116 Sayılı Yasaya göre 1939 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bulunduğu, 05.06.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulamasında 559 sayılı parselin Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 558 sayılı parselin 1939 tahdidinde olduğu gibi orman sınırları içeresinde bırakıldığı, 391 sayılı parselin (558 ve 559 sayılı parsellerin) tamamının eylemli orman niteliğinde bulundukları, 1951 yılında maki tefrik komisyonu tarafından makiye ayrılıp, 4753 Sayılı Yasaya göre tevzi tapusu oluşturulmuş ise de, bilirkişi tarafından yapılan incelemede, taşınmazın % 15-35 eğimli muhafaza makisi niteliğinde bulunduğu, bu nedenle, 5653 Sayılı Yasanın 1/son ve 6831 Sayılı Yasanın 1/J maddesi karşıt anlamından orman rejimine tabi olduğunun kabulü gerekeceği, 22.03.1996 tarih ve 5/1 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararı gereğince özel yasa hükümlerine göre oluşturulan tapulara değer verilebilirse de, anılan İnançları Birleştirme Kararının orman niteliğini koruyan makilik alanlarına uygulama yeri bulunmadığı, 4753 ve 5618 Sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasasında da ormanların dağıtılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, muhafaza makisi niteliği ile Devlet ormanı olan taşınmazın tevziinin söz konusu olamayacağından, tevzii tapusuna da değer verilmesinin olanaklı bulunmadığı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, yasaların derhal yürürlüğe girme kuralı ve kamu düzeni nedeniyle devam eden uyuşmazlıklara ve tamamlanmamış hukuki durumlara da uygulanacağı gözetilerek, halen eylemli orman olan parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına ve hüküm Hazine tarafından temyiz de edilmediğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 450.00.- YTL. vekalet ücretinin temyiz eden gerçek kişilerden alınarak Hazine ve Orman Yönetimine ayrı ayrı verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişilere yükletilmesine 14/03/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.