Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/5254 E. 2006/8356 K. 15.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5254
KARAR NO : 2006/8356
KARAR TARİHİ : 15.06.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Kaleönü Mahallesi 110 ada 9 parsel sayılı 127650 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ayrı ayrı tek katlı üç adet ahşap ev, tarla ve ağaçlık niteliğiyle, Nisan 1329 tarih 11 ve 12, Nisan 1311 tarih ve 28 sıra numaralı tapu kaydı ve tedavülleriyle öncesinde dava dışı 108 ada 5 sayılı parselle bir bütün olduğundan söz edilerek payları oranında …, … …, … …, …, … … ve … … … adlarına tesbit edilmiştir. Davacı … taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne çekişmeli Kaleönü mahallesi 110 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptaline, 03.11.1999 tarihli … elemanı bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 65940 m2 bölümün orman niteliğiyle (B) ile gösterilen 61710 m2 bölümün ise tesbit gibi tesbit malikleri ve ölenlerin ise mirasçıları adlarına verasette iştirak olarak tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından taşınmazın (B) ile gösterilen 61710 m2 bölümü için temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Karara dayanak alınan ve uzman bilirkişiler … tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli. Parselin (B) ile gösterilen bölümünün resmi belgelerde orman olarak nitelendirilmediği bildirilmiş, taşınmaz rapora ekli memleket haritası üzerinde denetime olanak tanınmayacak biçimde basit kroki şeklinde işaretlenmiş, asıl raporlarında taşınmazın kızıl ağaç ile kaplı olduğu bildirilmesine karşın, ek raporlarında taşınmazın fiili yapısını incelemediklerini vurgulamışlardır. Bilirkişi raporu bu haliyle yetersiz olup hükme dayanak yapılamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan ormanlara ait tapu kayıtları hukuki değerlerini yitirirler. 6831 Sayılı Yasanın 3373 Sayılı Yasa ile değişik 1/F maddesi, öncesi orman olmayan taşınmazlar bakımından söz konusu olabilir.
Mahkemece, (tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri), (dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları), komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu … elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dosyaya getirtilecek belgeler çekişmeli taşınmaza ve … araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı ormanda kalan sınırları itibariyle değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde, taşınmazın (A) ile gösterilen 65940 m2 bölümüne ilişkin kararın davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmediği, bu bölümün orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin tarafları yönünden usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ :Yukarda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran yönetime iadesine 15.06.2006 günü oybirliği ile karar verildi.