Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/4256 E. 2006/6229 K. 04.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4256
KARAR NO : 2006/6229
KARAR TARİHİ : 04.05.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, ırsen intikal, paylaşım ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği Bağırganlı Köyü Kokurdan meviinde bulunan 4000 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Hazine, 4721 Sayılı Medeni Yasanın 713/6. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda dava edilen yerin arazi kadastrosu sırasında Taflan Bayırı Devlet Ormanı niteliği ile sınırlandırılan 105 ada 63 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı belirlenmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün Taflan Bayırı Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı, bir bölümünün de orman kadastro komisyonunca 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan yerde de davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17.07.1992-18.08.1992 tarihleri arasında ilan edilen 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 105 ada 63 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının belirlendiğine, 105 ada 63 parselin orman niteliği ile Hazine adına tespit edilip tespitin itirazsız kesinleştiğine ve orman niteliği ile Hazine adına tapu kaydının oluştuğuna ve artık taşınmazın kamu malı olduğuna, yörede 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosunun da 19.08.1992 tarihinde kesinleştiğine, davanın 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde anılan 10 yıllık süre içerisinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunularak açıldığına; ne var ki, kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin 3402 Sayılı Yasanın 16/D ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince ancak, tapuya dayanılarak 10 yıllık süre içerisinde istenebileceğine, bu durumda davacının hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalini isteyemeyeceğine, bu durumun Yargıtay HGK’nun 8.6.2005 gün 2005/20-327-377 sayılı kararında da ayrıntılı olarak açıklandığına göre Yerel mahkemenin sonuç itibariyle doğru olan kararının gerekçe bölümünün yukarda açıklanan gerekçelerle düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.