Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/3741 E. 2006/5703 K. 25.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/3741
KARAR NO : 2006/5703
KARAR TARİHİ : 25.04.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 102 ada 116 parsel sayılı 107 Hektar 8603.35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Bulanıkdere Devlet Ormanı adı altında Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı … kişi, kendisi adına tespit gören 95 parselle birlikte çekişmeli 116 parselin bir kısmının da tapusu kapsamında tarım alanı olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 102 ada 95 parselin tespit gibi davacı adına tesciline, 102 ada 116 parselin (A) ile işaretli 1867.75 m2’lik bölümünün orman tahdit sınırları dışına çıkarılmasına, bu yerle ilgili olarak Kadastro Mahkemesince tescil kararı verilemeyeceğinden tescil hususunda karar verilmesine yer olmadığına, (B) ile işaretli tapu miktar fazlası olan 12171.13 m2 bölüme yönelik orman tahdidine itiraz davasının reddine, 102 ada 116 sayılı orman parseline ilişkin orman tahdidi içinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı … kişinin dayandığı tapu kaydı yerel bilirkişi eliyle tüm sınırları birer birer sorulmak ve … elemanınca zemindeki yerleri gösterilmek suretiyle uygulanmamış, komşu parsel tutanakları ve dayanakları getirtilerek denetlenmemiştir.
Orman bilirkişi raporu ise, tamamen anlaşılabilirlikten uzaktır. Rapordaki açıklamaların taşınmazın … bilirkişi tarafından (A) ve (B) olarak gösterilen kesimlerinden biri ya da her ikisi ile mi; yoksa 95 parsel ile mi ilgili olduğu anlaşılamamaktadır. Ayrıca, yöreye ait en eski tarihli, orjinal renkli (elle boyama olmayan) memleket haritası ile çekişmeli yeri komşuları ile birlikte gösterir pafta örneğinin ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek, taşınmazın konumu gösterilmemiş olduğundan, raporun denetlenme olanağı da yoktur.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman … orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 … ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 … ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 … ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Bu yolda yapılacak araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu saptandığı takdirde, dayanılan tapu kaydı usulünce uygulanıp, uyup uymadığı belirlenmeli; uyduğunun anlaşılması halinde miktarı ile geçerli olduğu kabul edilmeli; uymuyorsa davacı lehine zilyetlikte … kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır.
Kabule göre de; mahkeme, davayı orman tahdidine itiraz davası olarak nitelendirmiştir. Dava, 102 ada 116 nolu orman parseli içinde bir kısım yere yönelik kadastro tespitine itiraz davasıdır. Bu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmış olması nedeniyle dava aynı zamanda orman tahdidine itiraz davası niteliği taşısa da çekişmeli yer 116 parselin içinde kaldığından, öncelikle kadastro tespitine itiraz niteliği taşır. Kadastro davalarında husumetin tespit maliki ya da komisyonca malik kılınan … ve tüzelkişilere yöneltilerek açılması gerekir. Husumet, davanın görülebilme … olup, mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu nedenle, tespit maliki Hazine, resen davadan haberdar edilerek taraf teşkili sağlanmalı, ayrıca Kadastro Hakimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan taşınmazın kabul ve reddedilen bölümlerinin kimler adına tesciline karar verileceğini de hüküm yerinde göstermesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 25/04/2006 günü oybirliği ile karar verildi.