Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/3111 E. 2006/5934 K. 01.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/3111
KARAR NO : 2006/5934
KARAR TARİHİ : 01.05.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve binanın yıkımı davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, 27.05.2002 tarihli dilekçesinde … İlçesi, … Köyünde oturan davalı …’un 6831 Sayılı Yasa hükümlerine muhalefet ederek orman bitki örtüsünü temizlemek suretiyle ormanlık alan üzerinde bina inşaatına başladığını, mahkemenin 2002/15 değişik iş esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir ve tespit taleplerinin kabul edildiğini, ihtiyati tedbir kararının devamı ile elatmanın önlenmesi ve binanın yıkımına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalının … bilirkişinin 16.05.2002 tarihli raporunda belirttiği dört tarafı orman ile çevrili 317.52 m2 yüzölçümündeki orman alanına elatmasının önlenmesine ve binanın yıkımına karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, elatmanın önlenmesi ve binanın yıkım istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/15 Esas sayılı değişik iş sayılı dosyasında, orman bilirkişi … Mollamehmetoğlu tarafından hazırlanan raporda 317.52 m2’lik alanda davalının kargir bina inşaatı yapmış olduğu ve halen inşaatın devam ettiği açıklanmış ise de, taşınmazın yeri orjinalinden renkli olmayan (fotokopi olan) memleket haritası ve orman amenajman haritasında işaretlenmiştir. Rapor, bu haliyle taşınmazın hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir.
Bu nedenle; mahkemece, davalı hakkında 6831 Sayılı Yasanın 93/2. maddesine muhalefet etmek suçundan açılan halen derdest olan ve sulh ceza mahkemesinin 2002/64 Esasına kayıtlı dava dosyası ile Kadastro Müdürlüğünden taşınmazın bulunduğu … Köyünde arazi kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorularak arazi kadastrosu yapılmışsa çekişmeli yer ile çevresini birlikte gösterir pafta örneği orijinalinden renkli memleket haritası da getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; uzman bilirkişiler eliyle değinilen belgeler dava konusu yere uygulattırılıp, kesinleşmiş tahdit bulunmuyorsa orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, ilgili sulh ceza dosyası uygulanarak dava konusu yere uyup uymadığı belirlenmeli, davalının Orman Yasasına muhalefetten mahkum olduğu takdirde, mahkumiyet kararının B.Y.’nın 53. maddesi gereğince davalıyı bağlayacağı düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 01/05/2006 günü oybirliği ile karar verildi.