Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/2948 E. 2006/6161 K. 04.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/2948
KARAR NO : 2006/6161
KARAR TARİHİ : 04.05.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … 26.12.2002 tarihli dilekçesiyle, … (…)-… Mahallesi 1633, 1742, 1856, 1878 ve 4182 sayılı parsellerin, 1942 orman sınırları içindeyse de, 1952 yılında makiye ayrılmakla, orman ile ilgisinin kalmadığı, kendisinin devraldığı önceki zilyetler tarafından imar ihya edildiği, 50 yıldan fazla süredir … alanı olarak kullanıldığı, Hazine adına tesbit ve tescilinin kesinleştiği tarihe kadar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu iddiasıyla, Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ve adına tapuya tescillerini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 04.11.1976 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması, 1987 yılında yapılıp, 04.06.1987 tarihinde ilan edilen ve 04.12.1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
1988-1992 yılları arasında yapılıp, 28.01.1993 ila 01.03.1993 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen arazi kadastrosunda, …(…)-… mahallesi 1633, 1742, 1856, 1878 ve 4182 parsel sayılı sırasıyla 1290 m2, 2200 m2, 2370 m2, 1822 m2 ve 1347 yüzölçümündeki taşınmazlar, öncesinde Temmuz 1952 tarih 22, Şubat 1953 tarih 95, Ocak 1956 tarih ve 29 ve Nisan 1956 tarih 42 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında olduğundan ancak, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin orman kadastro işleminin kesinleştiğinden söz edilip, beyanlar hanesinde …’nun kullanımında olduğu yazılarak Hazine adına tesbitleri itirazsız kesinleşerek tapu kayıtları oluşmuştur.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, kesinleşmiş orman kadastrosu, … tefrik haritası ve 6831 Sayılı Yasanın 2. madde tutanakların ve haritalarının uygulamasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1957 yılında makiye ayrıldığı, 1961 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldığı, 1976 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1345 parsel sayısı ile 1980 yılında Hazine adına tescil edildiği, gerçek kişilerin itirazı üzerine Kadastro Mahkemesinin 11.6.1984 gün ve 1984/417-879 sayılı kararı ile bu tescilin ikinci kadastro sayılarak iptal edildiği, 1988 yılında tekrar Hazine adına tesbit edilip, kadastro tesbitinin itirazsız kesinleştiği belirlendiğine, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının 27 dönüm yüzölçümünde olup, 1961 genel arazi kadastrosunda yüzölçümünden fazlaya çekişmeli parsellerin çok uzağındaki kadastro parsellerine uygulandığı, tarif edilen sınırları ve yüzölçümüne göre, 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince çekişmeli parselleri kapsadığı söylenemeyeceği, 5653 Sayılı Yasa ile değişik 3116 Sayılı Yasanın 1. maddesi hükmüne göre kurulan makiye ayırma komisyonunun, 6831 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yasal hiçbir dayanağının kalmadığı, bir an için makiye ayrıldığı kabul edilse dahi, makiye ayrılan yerlerde, özel yasaları gereği oluşturulan tapu kayıtları dışındaki kayıtlar ile zilyetliğe değer verilmeyeceği gibi, makiye ayırma işleminin yapıldığı 1957 yılından, arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldığı 1961 yılına, arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldığı 1961 yılına, bu tarihten, Hazine adına tesbit edildiği 1980 yılına ve bu tarihten, gerçek kişilerin açtığı dava sonucu tekrar tapulama dışı bırakıldığı 1984 yılına ve bu tarihten sonra da yine, belediye sınırları içine alındığı 1987 ve Hazine adına tesbitinin yapıldığı 1988 yılına kadar, kesintisiz ve nizasız 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin hiçbir zaman dolmadığı, kaldı ki, 1633 sayılı parselin hiç imar ihya görmediği, 1742 ve 1878 parsellerde başlanın imar ihya çalışmalarının henüz tamamlanmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına, dava çekişmeli 4182 sayılı parselin imar uygulamasıyla gittiği 1935 ada 1 sayılı parselin müşterek maliki gerçek kişilere yöneltilmemişse de, davacının kendisinin neden olduğu usul eksikliği nedeniyle kararın bozulmasını isteyemeyeceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/05/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.