Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/2795 E. 2006/7845 K. 05.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/2795
KARAR NO : 2006/7845
KARAR TARİHİ : 05.06.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında, … Köyü 122 ada 22 parsel sayılı 38878,09 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 411, 425, 426 ve 427 nolu vergi kayıtlarına dayanılarak davalı adına tespit edilmiştir. Davacı …, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konu parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dosyada mevcut 23.07.2003 tarihli keşif sonucu Orman Bilirkişi Tercan Tüter tarafından verilen 15.08.2003 tarihli orman bilirkişi raporunda çekişmeli 122 ada 22 nolu parselin (A) ile gösterilen kısmının halen yaşlı saçlı … ağaçları ve kesilmiş olmasına rağmen kızılçam ağaçları ile kaplı tam kapalı orman formunda olması ve 1945 yılında üzerindeki bitki örtüsünün orman tanımına girmesi nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğu, kalan kısmının ise, orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Mahallinde 22.02.2005 tarihinde yapılan keşif sonuçunda Orman Bilirkişiler …, … ve … … tarafından verilen 20.03.2005 tarihli bilirkişi raporunda da çekişmeli taşınmazın doğu bölümünde bulunana yaklaşık 5 dekarlık kısmın % 20-30 meyilli olduğu, üzerinde yer yer küme halinde, yer yer münferit ve dağınık halde palamut, saçlı … ağaçları ile sistus bulunduğu ve otlakiye olarak kullanıldığı belirlendiği halde taşınmazın sonuç olarak tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Birbiri ile çelişen raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın 1945 yılından önce yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza uygulanan 411-425-426 ve 427 nolu vergi kayıtları ve 1958 tarihli memleket haritasına esas olan … fotoğrafları getirtilerek önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman üç orman mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, vergi kayıtları mahalline uygulanmalı sınırları ve miktarı dikkate alınarak kapsamı belirlenmeli miktar fazlası olup olmadığı tespit edilmeli ve en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ile … fotoğrafları, çekişmeli taşınmazlarla birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar E.K.; l4.03.l989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazların memleket haritasına göre, konumu saptanıp; çekişmeli taşınmazların geniş çevresiyle birlikte bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren kroki düzenlettirilip, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, birbiri ile çelişen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 05.06.2006 günü oybirliği ile karar verildi.