Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/1930 E. 2006/3011 K. 07.03.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1930
KARAR NO : 2006/3011
KARAR TARİHİ : 07.03.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine 10.07.1986 tarihli dilekçesiyle, davalı adına tapuda kayıtlı … Köyü 283 sayılı parselin, Hazine adına kayıtlı Şubat 1958 tarih 13 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, taşınmazın Hazine adına tescili gereken yerlerden olduğu iddiasıyla, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescile ilişkindir.
Çekişmeli 283 parsel sayılı taşınmaz, 32100 m2 yüzölçümüyle ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 14.10.1967 tarihinde … adına tesbit edilmiş, … ’ın itirazı üzerine parselin 5875 m2 bölümü ifraz edilerek dava dışı 290 sayılı parsele eklenmiş, 283 sayılı parsel ise 27200 m2 yüzölçümüyle … adına tesbit edilmiş, … ’ın açtığı davanın vazgeçme nedeniyle reddine ilişkin tapulama mahkemesinin 04.05.1981 gün ve 1981/29-79 sayılı kararının kesinleşmesiyle tapuya … adına tescil edilmiştir.
Davalı …, 23 Zilkade 1239 tarih ve 104 sıra numaralı sicilden gelen Mayıs 1942 tarih ve 66, ve Şubat 1965 tarih ve 69 sıra numaralı, Köyönü Mevkiinde, Doğusu: …, Batısı: Çamurluk, Kuzeyi: … Gediği ve Güneyi: … okuyan 2297 m2 yüzölçümündeki tapu kaydına tutunmuştur. Tapu Sicil Müdürlüğü tutunulan bu kaydın revizyon görmediğini bildirmiş, ancak niçin görmediğini bildirmemiştir.
Hazinenin tutunduğu Şubat 1958 tarih ve 13 sıra numaralı, … Mahallesi … … Mevkiinde, Doğusu: Dişlen ve Ferizliye giden yol, Batısı …, Kuzeyi: Kıyır Gedik ve Güneyi: … … okuyan, Mal Müdürlüğünün yazısı ile tarla niteliğiyle tapuya tescil edilen tapu kaydı ise, arazi kadastrosunda Hazine adına tesbiti kesinleşen 14100 m2 yüzölçümündeki okul arsası olarak belirlenen 289 sayılı parsele uygulanmıştır.
Hazine, Kaymakamlık men kararına, davalı gerçek kişi ise bu men kararı üzerine, men kararına konu yere Hazinenin men kararı aldırmak suretiyle yaptığı el atmasının önlenmesi istemiyle açtığı davanın kabulüne ilişkin Asliye Hukuk mahkemesinin 22.12.1982 gün ve 1983/5411-5465 sayılı kararına dayanmıştır.
Mahkemece, davacı Hazine ile davalı …’ın tutunduğu tapu kayıtlarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokileriyle, çekişmeli 283 sayılı parselin davalı …’ün tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı, Hazine tapusunun bu parseli kapsamadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Her şeyden önce; Hazinenin tutunduğu tapu kaydının idari yoldan oluştuğu ve mutlaka ekli tescil krokisinin bulunacağı gözetilerek bu krokisi getirtilmemiş, çekişmeli parsele batıdan sınır olup, davalı … adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tesbit edilen, yerel bilirkişi sözlerine göre aynı sınırları içindeki dava dışı 1600 m2 yüzölçümündeki 282 sayılı parsel, tapu kaydı uygulamasında göz ardı edilmiş, tapu kaydı batısında … okuduğu halde buranın zeminde murt çalıları bulunan yer olduğu tarif edilmesine ve bu sınırı itibariyle değişebilir nitelikte sınır içermesine rağmen, 3402 sayılı yasanın 20/C maddesi gereğince tapu kaydının kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, kayıt kapsamı dışındaki bölümlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı ve davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazın dava sırasında yapılan orman kadastrosunda ne gibi bir işlem gördüğü üzerinde durulmamış, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılmamıştır.
Bu nedenlerle, mahkemece: öncelikle, var ise Hazinenin tutunduğu tapu kaydının tescil krokisi, komşu 284, 285, 286, 287, 278, 279 sayılı parsellerin kadastro tesbit tutanakları ve var ise tesbitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları, kadastro tesbitleri hükmen kesinleşenlerin hüküm dosyaları ve en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planı ilgili yönetimlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir … elemanı bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve … fotoğrafları, ada bazında, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmaz üzerindeki ağaçların sayısı, dağılımı, emekle yetiştirilip yetiştirilmediği belirlenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde çekişmeli parselin tamamı yada bir bölümünün orman kadastro sınırları içinde yada 6831 sayılı yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığı belirlendiği taktirde, davanın aynı zamanda bu işlemlere itiraz olduğu gözetilerek, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilmeli ve dava sonucu beklenmeli, taşınmazın tamamının orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı belirlendiği taktirde, bu kez, yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla davacı Hazinenin tutunduğu tapu kaydı ve var ise tescil krokisi ile davalı gerçek kişinin tutunduğu tapu kaydı ve mahkeme kararı uygulanmalı, yerel bilirkişi sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli parseli kapsayıp kapsamadığının tereddüde yol açmayacak biçimde saptanmalı, … elemanı bilirkişiye kayıt uygulamasını gösterir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın davalı gerçek kişinin tutunduğu tapu kaydının sınırları itibariyle kapsamında kaldığı belirlendiği takdirde, batıdaki çamurluk sınırı itibariyle değişebilir nitelikte sınır içerdiğinden kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, aynı sınırları içinde davalı adına tesbiti kesinleşen dava dışı 282 sayılı parselin de kaldığı, kaydın buradan başlanarak uygulanması gerektiği gözetilerek, kayıt fazlasının nereden kaynaklandığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilip edinilemeyeceği, davacı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı belirlenmeli,
Bu cümleden; yapılacak keşifte, davacının varsa zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenip, zilyetliğin nasıl ve ne zaman başladığı; kaç yıl süre ile ne şekilde devam ettiği sorulup, yeterli ve kesin yanıtlar alınmalıdır. Komşu parsel tutanak ve dayanaklarının, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri ve zilyetlik yolu ile kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir.
… bilgisine sahip … uzman bilirkişi görevlendirilip, taşınmazdan muhtelif … numuneleri alınıp, ilgili kurumda incelettirilip, … toprağı olup olmadığı ve … toprağı ise, kaç yıldır, ne şekilde kullanıldığı saptanıp; bu yolda, bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmelidir. Kamulaştırma alanı içinde kalan taşınmaz bölümünün zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı düşünülmelidir.
3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki kısıtlamalar nedeniyle davacının zilyetlik yolu ile kazandığı … bulunup bulunmadığı; varsa, cinsi ve miktarı Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ayrı ayrı araştırılıp, başka tescil davası olup olmadığı da Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalı, anılan maddede vurgulanan miktarların aşılıp aşılmadığı saptanmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz olarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07.03.2006 günü oybirliği ile karar verildi.