Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/192 E. 2006/1687 K. 16.02.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/192
KARAR NO : 2006/1687
KARAR TARİHİ : 16.02.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.01.2005 gün ve 2004/9911-2005/12454 sayılı bozma kararında özetle; “hükme dayanak yapılan ve orman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli parselin en eski tarihli memleket haritasında kısmen kültür alanı, kısmen çalılık alan olarak nitelendirildiği, eğimin % 3 ilâ 5 arasında değiştiği bildirildiği halde, kadastro paftasının ölçeği eşitlenip, memleket haritasına çakıştırılarak hazırlanıp rapora eklenen krokide, çekişmeli taşınmazın işaretlendiği bölümde münhaniler sık olduğu halde eğimin ne şekilde % 2-3 olduğunun bilisel olarak açıklattırılmadığı, memleket haritasında kısmen çalılık olarak nitelendirildiği bildirildiği halde, imar ihya görüp görmediği, imar ihya görmüş ise, bitiminden itibaren 20 yıldan fazla zilyet edilip edilmediği hususlarında ziraat uzmanı bilirkişi görüşü alınmadığı, bu konudaki taraf tanıklarının beyanlarına başvurulmadığı,
Bu nedenlerle; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın komşusu olan dava dışı parsellerin kayıtları ve davalı ise dava dosyalarının getirtilmesi, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve … fotoğrafları, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın ve çevresinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi, 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumunun saptanması, tapu ve zilyetlikle ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesi; … yapısı, çevresi, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, ağaç cinsi ve sayısı, kapalılık oranı, hakim bitki örtüsünün detaylı şekilde incelenmesi;taşınmazın eğiminin münhaniler ve eğim ölçer aletler yardımıyla bilimsel yöntemler ile belirlenmesi, çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre konumu saptanarak, taşınmazın bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren kroki düzenlettirilmesi, orman bütünlüğünü bozan orman içi açıklığı veya boşluğu olup olmadığı hususunda bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması; açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının varlığı araştırılması, … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine
inceleme yaptırılıp, imar ihya edilip edilmediğinin, edildi ise tarihi, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığının belirlenip, bu yolda rapor alınması, varsa, zilyetlik tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi, imar ihyanın tarihi sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınması, tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu Karabucak Köyü 109 ada 4 sayılı parselin ekli bilirkişi kurulu raporunda (A) ile gösterilen 632.05 m2 bölümünün tesbitinin iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) ile gösterilen 6270.59 m2 bölümün tesbit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel kısmen orman alanı içinde bırakılmıştır.
Bozmaya uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında açıkça ve detaylı olarak yer verilmesine rağmen, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın kesinleşmeyen orman sınır hattına irtibatlı krokisi çizilmeden, basit kroki şeklinde orman kadastro haritasındaki konumunu gösterilip, orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığı bildirilen bölümünün öncesi ve eylemli durumları itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu bildirilirken, bilirkişi kurulunun raporuna eklediği memleket haritasında taşımazın kuzey ve güneydeki taşınmazlar ile bir bütün olarak düşünüldüğünde ortalarından uzanan bir hat boyunca yeşil ile renklendirildiği halde, bu bölümün orman sayılan yerlerden olup almadığı, tartışılmamış, bu bölüm için imar ihya ve kazındırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında serbest orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, en eski tarihli memleket haritası … fotoğrafı ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın tamamının ve özellikle ortada yer alan ve memleket haritasında yeşil ile renklendirilen bölümünün öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, çevresi, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, ağaç cinsi ve sayısı, kapalılık oranı, hakim bitki örtüsü detaylı şekilde incelenmeli;taşınmazın eğimi münhaniler ve eğim ölçer aletler yardımıyla bilimsel yöntemler ile belirlenmeli, kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, yukarıda değinilen belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın memleket haritası … fotoğrafı ve amenajman planında konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın
konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; orman bütünlüğünü bozan orman içi açıklığı veya boşluğu olup olmadığı hususunda orman mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının varlığı araştırılmalı, bu cümleden yapılacak keşifte … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, imar ihya edilip edilmediği, edildi ise tarihi, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; imar ihyanın ne zaman başladığı ne zaman tamamlandığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, çekişmeli parselin (A) ile gösterilen bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin mahkemenin 10.05.2005 gün ve 2005/91-146 sayılı kararının davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmediği, bu bölümün orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin Orman Yönetimi ve Hazine yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, bozma gereklerini karşılamayan bilirkişi raporlarına, eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde Orman Yönetimine iadesine 16/02/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.