Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/191 E. 2006/2698 K. 06.03.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/191
KARAR NO : 2006/2698
KARAR TARİHİ : 06.03.2006

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine adına Malmüdürü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı Hazine adına Malmüdürü, … Köyü 132 ada 1 parsel sayılı 1266.68 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla ve fidanlık olarak belgesizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiş olduğunu, oysa bu yörede fidanlık ve bahçe tarımı yapılmadığını, taşınmazın öncesinin orman olduğunu, fidanlık olarak belirtilen yerin Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine adına Malmüdürü tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı Hazinenin Kadastro Mahkemesinde orman iddiası ile 2001/17-10 Esasta açtığı kadastro tespitine itiraz davası sonunda, mahkemenin verdiği 14.09.2001 günlü görevsizlik kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, genel hukuk mahkemesinde açılan tapu iptali tescil davasıdır. Bu nedenle; öncelikle, kesinleşen görevsizlik kararı gereği çekişmeli taşınmazla ilgili tutanak ve ekleri Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilip tespit malikleri adına tapu kaydı oluşturularak eldeki dosyaya konulmalıdır.
Bundan sonra; çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde 6831 Sayılı Yasaya ya da 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmış ve kesinleşmiş bir orman kadastrosu olup olmadığı Orman Bölge Müdürlüğünden sorulmalı, alınacak cevap dosyaya konulmalıdır. Orman kadastrosu yapılmamışsa, yahut yapılıp da çekişmeli taşınmaz kesinleşen tahdit sınırları dışında kalıyor ise; Hazinenin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve orman sayılan yerlerdendir iddiası ile açtığı davada hukuki sorunun resmi belgelere dayalı usulüne uygun yapılacak inceleme sonunda çözümlenmesi gerektiğinin ve bu gibi yerlerin zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığının kanıtlanması yükünün davalıya ait olduğunun düşünülmesi gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiş ise, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek zemine uygulanıp, taşınmazın tahdit hattına göre konumu saptanmalı, kesinleşen orman kadastrosu yoksa, ya da taşınmaz kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kalıyorsa, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 06/03/2006 günü oybirliği ile karar verildi.