Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/17426 E. 2007/2358 K. 27.02.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/17426
KARAR NO : 2007/2358
KARAR TARİHİ : 27.02.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan 01.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.02.2007 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden … vekili Av. … … ile karşı taraftan Hazine vekili Av. … geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı …, 09.11.2004 günlü dilekçe ile Hazinenin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/69 sayılı dosyasında …, Aleymevkii 251 pafta 351 sayılı parselin 6831 Sayılı Yasanın kesinleşen 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı 1976 yılından Hazinenin tapu iptali ve tescil davası açtığı 2003 yılına kadar zilyetliğinde bulundurduğunu ileri sürerek Hazinenin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/69 Esasında açtığı davasının kabulü halinde, Hazine adına oluşturulacak tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp 04.01.1938 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasaya göre yapılıp 04.11.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Arazi kadastrosu ise, 03.12.1997 tarihinde ilan edilerek 05.01.1998 tarihinde kesinleşmiştir.
Kadastro Mahkemesinin 07.11.2000 gün ve 1998/1-35 sayılı dava dosyasında davacı …’ın 351 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün daha fazla olduğunu ileri sürerek Orman Yönetimi ile Hazine aleyhine açtığı kadastro tespitine itiraz davasının, mahkemece subut bulmadığından reddedilerek, temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Hazinenin 22.10.2003 günlü dilekçe ile 1. Asliye Hukuk Mahkemesine 2003/69 Esasında açtığı davada …, Aleymevki 251 pafta 351 sayılı parselin 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi ile orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istediği, mahkemece 28.10.2004 gün 2003/562 sayılı kararla davanın kabulü ile, 351 sayılı parselin tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün davalı … vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.05.2005 gün ve 2005/2793-6054 sayılı kararı ile “taşınmazın 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırı içinde iken XXIV poligon numarası verilerek 04.11.1980 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulama alanında kaldığı, parsele revizyon gören tapu kaydının ilk kez, 1950 yılında orman sınırları içerisinde iken oluşturulduğu, bu tür tapulara 1744 Sayılı Yasa uygulamasıda değer verilemeyeceği gibi taşınmazın bulunduğu yerin … Beldesi olup, 2924 Sayılı Yasanın 11. maddesi hükümlerinin de uygulanamayacağı gözönünde bulundurularak Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle” onanmasına karar verilmiş, davalı … vekilinin kesin hüküm bulunduğu iddiasıyla karar düzeltme isteğide 20. Hukuk Dairesinin 05.01.2006 gün ve
-2-
2006/17426-2007/2358

2005/13455-348 sayılı kararı ile “kadastro mahkemesinin 1998/1-35 sayılı kesinleşen kararının gerçek kişi lehine kesin hüküm olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle” reddedilerek hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu kez, davacı … 09.11.2004 günlü dilekçe ile, taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı tarihten, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/69 Esasında Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının açıldığı tarihe kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının yararına oluştuğunu ileri sürerek, Hazinenin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/69 Esasında açtığı davasının kabulü halinde, Hazine adına oluşturulacak tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.10.2004 gün ve 2003/69-562 sayılı kesinleşen kararının, hukuki sebebi farklı olduğundan, eldeki dava yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı, 6831 Sayılı Yasanın değişik 2 ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazların, Anayasanın 170. maddesinde belirtilen kamu hizmetinin yerine getirilmesi için 2924 Sayılı Yasa gereği Orman Bakanlığı emrine geçeceği, başka bir anlatımla, Orman Bakanlığına tahsis edilmiş sayılacağından, 3402 Sayılı Yasanın 17. maddesi ve yine yasalar gereği Hazineye kalan yerler olması nedeniyle aynı yasanın 18. maddesi hükmü karşısında orman sınırları dışına çıkarma işlemi hazine adına yapılacağından 6831 Sayılı Yasanın değişik 2 ve 2/B madde gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesine olanak bulunmadığı; kaldı ki, taşınmazın 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkarılıp, ilan edilerek kesinleştiği 04.11.1980 tarihinden arazi kadastro tespitinin yapıldığı 03.12.1997 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı sürenin de geçmediği gözönünde bulundurularak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 500.00.- YTL. vekalet ücretinin davacı gerçek kişiden alınarak davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.