Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/16990 E. 2006/17551 K. 14.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/16990
KARAR NO : 2006/17551
KARAR TARİHİ : 14.12.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2/B şerhinin iptaline ve sataşmanın önlenmesi. davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı … … 09.04.2004 tarihli dilekçesiyle, … (Köyü) Beldesi 20700 m2 yüzölçümündeki 10 sayılı parselden ifraz yoluyla gelen, 16595 m2 yüzölçümündeki 2643 sayılı parselin, Davacı … … ise yine 2643 sayılı parsel ile 16000 m2 yüzölçümündeki 14 sayılı parselden ifraz yoluyla gelen 2918,76 m2 yüzölçümünde 2645 sayılı parselin tapuda adlarına kayıtlı olduğunu, taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin kesin hüküm bulunduğu halde, yasaya aykırı olarak beyanlar hanesine konulan 2/B şerhinin iptalini, Hazinenin hak iddiasının ve sataşmasının önlenmesini istemişler, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin beyanlar hanesinde bulunan, “2/B madde uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır” şeklindeki şerhin iptaline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesindeki 2/B madde şerhinin iptaline ve sataşmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1978-1980 tarihleri arasında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp, 1.12.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde bulunmaktadır.
1) Kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporunda çekişmeli 2643 sayılı parselin orman kadastrosu sınırları içindeyken kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenmişse de, Yörede 1953 yılında yapılan arazi kadastro çalışmasında, çekişmeli 10 sayılı kadastro parselinden ifraz edilen 2643 sayılı parselin Şubat 1947 tarih ve 34 sıra numaralı tapu kaydı ile … … ve paydaşları adına tespit edildiği, Orman Yönetiminin taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı, … … ve arkadaşlarının ise taşınmazın kendilerine ait tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiası ile açtığı dava sonunda , 10 parsel sayılı 20700 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, tesbit gibi davalı gerçek kişi adına tesciline ilişkin, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 27.04.1967 gün ve 1954/3181-108 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği ve 10 sayılı parselin … … ve arkadaşları adına tescil edildiği, satış ve intikaller sonucu 1/3 … pay oranında …, … … ve … … adına tapuda kayıtlı iken 2643 ve 2644 sayılı parsellere ayrıldığı ve 2643 sayılı parselin 1/3 payının … … ve 2/3 payının da … … adına tescil edildiği, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 27.04.1967 gün ve 1954/3181-108 sayılı bu kararının, Orman Yönetimini bağlayacak kesin hüküm Hazine yönünden de … delil olduğu gözönünde -2-
2006/16990-17551

bulundurularak, tapu kaydının beyanlar hanesindeki “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır” şerhinin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazinenin 2643 sayılı parsele yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel hakkındaki hükmün onanması gerekmiştir.
2) Hazinenin … Köyü 2645 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; getirtilen tapu kayıtlarına göre çekişmeli 2645 sayılı parsel, … … adına kayıtlı olup, dosya içindeki aile bireylerini gösterin nüfus kaydından, … …’in 1977 yılında öldüğü, … …’in …’nın kendisinden önce ölen oğlu …’ın kızı olduğu, … … tarafından, 30.03.1993 tarihli satım vaadi sözleşmesi ile … Köyü 2645 ve 2646 sayılı parsellerden … … mirasçısı … …e düşecek payın, … …e satışının vaat edildiği, … … tarafından bu sözleşmeye dayanılarak açılan tescil davasının kabulüne ve 2645 ve 2646 sayılı parsellerin maliki … …’den, …e düşecek payın … … adına tesciline ilişkin, Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.09.2002 gün ve 2002/197-230 sayılı kararının temyiz edilmeden 19.04.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktaysa da, …’nın el birliği mülkiyeti şeklindeki mirası, paylı mülkiyete dönüştürülmediğinden, …’nin tek başına dava açma ehliyeti bulunmadığı gibi, yararına pay satış vaadi bulunan … …’in de, satış vaadi sözleşmesine dayanarak dava açma ehliyeti bulunmamaktadır. Açıklanan husus gözetilmeden 2645 sayılı parsele ilişkin davada esasa girilerek hüküm oluşturulması isabetsizdir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin … Köyü 2643 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının REDDİ ile bu parsel yönündeki hükmün ONANMASINA,
2) Yukarıda ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile … Köyü 2645 sayılı parsele ilişkin hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 14.12.2006 günü oybirliği ile karar verildi.