YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/167
KARAR NO : 2006/927
KARAR TARİHİ : 06.02.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 122 ada 9 parsel sayılı 1788.85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı …, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre 1999 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Çekişmeli 122 ada 9 nolu parselin bulunduğu … Köyünde ilk orman tahdidi 1942 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılmış olup 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince 1999 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması dava tarihinde kesinleşmediği gibi bu uygulama ile orman kadastro komisyonlarına her nasılsa tahdit dışında kalan ormanların orman sınırları içine alınması hususunda bir yetki verilmemiş olduğundan ve orman kadastro komisyonu sadece 1942 yılında 3116 sayılı yasaya göre yapılan orman tahdidinin aplikasyonu ve 2/B uygulaması yapmakla yetkili kılındığından bu taşınmazların durumunun 4785 Sayılı Yasaya göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Oysa mahkemece taşınmazların 1942 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidine göre konumları belirlenmiş ve bu konum dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Dosyada mevcut orman bilirkişi raporunda taşınmazın (A) ile gösterilen 1360 m2’lik kısmının memleket haritası ve … fotoğrafları ile amenejman planında yeşil orman alanı olarak görüldüğü bildirilmiş olup, bilirkişilerin 14.12.2005 tarihli ek raporuna ekli memleket haritası ile çakıştırılmış kadastro paftası incelendiğinde taşınmazın (A) ile gösterilen kısmının 1958 tarihli memleket haritasında yeşil orman alanları içinde kaldığı görülmektedir. Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın 1945 yılından önce yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur
İadenin koşulları yasada gösterilmiştir. Çekişmeli 122 ada 9 parsel iadeye tabii yerlerden olmayıp taşınmazın (A) ile gösterilen 1360 m2 lik kısmının resmi belgelerde yeşil orman alanı olarak göründüğü ve bu kısmın 4785 sayılı yasa uyarınca devletleştirilen yerlerden olduğu sabit olduğundan mahkemece bu kısma yönelik davanın kabulü ile (A) ile gösterilen 1360 m2’lik kısmın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile (A) kısmına yönelik olarak hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 06/02/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.