Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/16684 E. 2006/17889 K. 19.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/16684
KARAR NO : 2006/17889
KARAR TARİHİ : 19.12.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, … Mahallesinde 2859 Sayılı Paftaların Yenilenmesi Yasası gereğince yapılan kadastro yenileme çalışmalarında 1001 ada 102 parsel numarası alan eski 12 pafta 201 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tesbitin iptali ile taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen 2710 m2 yüzölçümündeki bölümün davalılar üzerinde bırakılmasına, (B) ve (C) ile gösterilen toplam 15616.18 m2 yüzölçümündeki bölümün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … vekili ile davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz ile tapu iptali ve tescili niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritasında kısmen meyvelik kısmen orman olarak gözüktüğünün açıklandığı halde, iade üzerine, kadastro paftası ile memleket haritası ölçekleri denkleştirilerek birbirleri üzerine aplike edilmek suretiyle düzenlendiği haritalı ek raporda ise taşınmaz tamamen yeşil renkli orman sayılan yer olarak gösterilmiştir. Orman bilirkişinin düzenlediği rapor ve ek rapor birbiriyle çelişkili olduğu gibi, hükme dayanak alınan rapor orjinal memleket haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek birbiri üzerine aplike edilmediği için de denetlenememektedir. Ayrıca hükme dayanak alınan rapora ekli memleket haritası ile iade üzerine alınan ek rapora ekli memleket haritasında birbirlerinden farklı olduğu, ek rapora ekli memleket haritası üzerinde 1958 baskı tarihi yazılı olduğuna göre hükme dayanak alınan ve tarihi belli olmayan memleket haritasının … tarihli memleket haritası olabileceği ve uygulamada eski tarihli memleket haritasının uygulanması gerekeceği üzerinde durulmamıştır. Yetersiz araştırma ve inceleme ile denetlemeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, öncelikle 12 numaralı tapulama paftası, K.Sani 1334 tarih 75 numaralı tapu kaydının diğer revizyonu olan 103 sayılı parsele ilişkin kadastro tesbit tutanağı örneği ile kesinleşmiş ise tapu kaydı, davalı ise dava dosyası, tapulama paftasına göre saptanacak tüm komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, 103 sayılı parsele ilişkin aynı nedenle açılmış bir dava bulunmakta ise H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince bu dava dosyası ile birleşitirilmeli,
-2-
2006/16684- 17889

bundan sonra önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Taşınmazın resmi belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan yapılacak araştırma sonunda taşınmazın tamamen veya kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığı takdirde, bu kez dayanak K.Sani 1334 tarih 75 numaralı tapu kaydı yöreyi iyi bilen, tarafsız ve yaşlı yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, … bilirkişi tarafından keşfi izlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, tapu kaydının taşınmaza uyduğu takdirde miktarı ile geçerli kapsamı saptanmalı, taşınmaza uymadığı takdirde ise bitki örtüsü, … yapısı, eğimi incelemeli, önceki bilirkişi raporundaki bulgular da birlikte değerlendirmek suretiyle 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı ve orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılmalarının olanaklı olmadığı üzerinde durulmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … ve davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 19/12/2006 günü oybirliği ile karar verildi.