Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/15397 E. 2006/18442 K. 28.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/15397
KARAR NO : 2006/18442
KARAR TARİHİ : 28.12.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman ve genel kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … İlçesi … Köyü 101 ada 75 parsel sayılı 357,35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden emlak beyannamesi uygulanarak tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman ve genel kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 05.07.2005 – 03.08.2005 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir.
1) Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritasının renkleri ve rumuzları anlaşılamadığı gibi, kadastro paftası ile aplike yapılmadığından raporun denetleme olanağının bulunmadığı,
2) Dairede aynı gün temyiz incelemesi yapılan … Köyü’nde bulunan taşınmazlarla ilgili bazı dava dosyalarında orman bilirkişi tarafından verilen raporlarda taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de, aynı yerlerle ilgili … tarafından gönderilen aplikeli memleket haritasında taşınmazların bir bölümünün yeşil renkli ormanlık alanda işaretlendiği ve bilirkişi raporlarıyla çelişkili olduğu halde, bu çelişkinin açıklanıp giderilmediği,
3) Yine, orman bilirkişi raporunda; 1947 ve 1948 uçuş tarihli memleket haritasını uyguladığını açıklamış ise de, haritaların düzenlenme tarihlerini belirtmediği,
4) Orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında açık alanda gösterilen yerlerde dahi, yapraklı ağaç ve iğne yapraklı ağaç rumuzları bulunduğu halde, raporda bu durumun tartışılmadığı,
5) Orman bilirkişi tarafından uygulandığı bildirilen memleket haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği dosya içinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi raporu çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığından, bu raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.

-2-
2006/15397-18442

O halde; mahkemece, 1950 ‘li yıllara ait eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı, komşu parsellerin kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanak belgeleri, çekişmeli taşınmazın bulunduğu adadaki parsellerin tamamını gösterir şekilde kadastro paftası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla aynı adada bulunan değişik dosyalarda davalı olan taşınmazların keşfi birlikte yapılmalı, sözü edilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte aynı adada bulunan tüm arazilere de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmaz ile aynı adada bulunan parsellerin tümünün memleket haritasına göre konumu saptanmalı; memleket haritasında bu parsellerin tümünün bulunduğu yer belirlenerek, orijinal renkli memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra her iki harita aynı adada bulunan tüm parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilerek çekişmeli taşınmaz ile aynı ada bulunan tüm taşınmazların memleket haritasına göre konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan aynı adada bulunan parsellerin tümünü bir arada gösteren kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, (orman bilirkişi tarafından düzenlenen memleket haritasında çekişmeli taşınmaz ile birlikte aynı adada bulunan tüm parsellerin orman sayılan ve sayılmayan bölümleri de gösterilmeli), çekişmeli taşınmaz mahkeme hakimince ve orman bilirkişi tarafından gözlemlenmeli, eylemli durum rapora ve keşif tutanağına ayrıntılı olarak ayrı ayrı yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişme konusu yeri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalıdır.
Açıklanan konular göz önünde bulundurularak çekişmeli taşınmazın çevresindeki taşınmazların niteliğine göre, taşınmazın etrafı ormanla çevrili ise mülkiyet belgesi, tapu kaydı olmadığı takdirde bu tür yerlerin 6831 Sayılı Yasanın 17/1-2 maddesine aykırılık teşkil ettiği ve orman içi açıklıkların üzerinde orman ağacı olmasa dahi ormanın ayrılmaz parçası olması nedeniyle orman sayılıp kişiler adlarına özel mülk olarak tescil edilemeyeceği düşünülmeli, bütün bu konuları kapsayacak, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin biçimde saptandıktan sonra davalı kişiler aleyhlerindeki hükmü temyiz etmediklerinden orman yararına oluşan kazanılmış haklar da gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28/12/2006 günü oybirliği ile karar verildi.