Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/14028 E. 2006/17504 K. 14.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/14028
KARAR NO : 2006/17504
KARAR TARİHİ : 14.12.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve davacılar Hanifi … ile … … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.09.2005 gün ve 2005/9367-10945 sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece bozmaya uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmediği, 10.05.2004 tarihli müşterek bilirkişi kurulu raporunda, çekişmeli parselin 1953 yılında çekilen … fotoğraflarından yararlanılarak düzenlenen memleket haritasında açık alan olarak nitelendirildiği, orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakıldığı bildirildiği halde, rapora eklenen memleket haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle çizilen krokide, çekişmeli parselin ibreli oran ağaçlarının sıkça bulunduğu ancak, tam kapalılık oluşturmadığı beyaz ile renklendirilen alanda işaretlendiği, taşınmazın orman sınır hattına irtibatlı krokisinin çizilmediği, orman kadastro haritasındaki yerinin basit kroki şeklinde memleket haritasında işaretlendiği yer ile çelişecek biçimde gösterildiği, taşınmazın üzerinde münferit … ağaçlarından söz edilip, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun bildirildiği, ziraat uzmanının ise, hiç bir teknik bulguya dayanmadan taşınmazın önceden tarla olarak kullanılırken, son yıllarda arsa olarak yararlanıldığını bildirdiği, yerel bilirkişi ve tanıkların davacı gerçek kişilerin zilyetliğini doğruladığı, taşınmaz üzerindeki evlerin son 7 ila 20 yıl içinde yapıldığına bildirdikleri, … araştırmasında taşınmazın bulunduğu köy ile ilgisi olmayan yerel bilirkişilerin dinlenmesi istendiği halde, çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünden sonradan ayrılan … Köyünden yerel bilirkişiler dinlendiği, bu bilirkişiler tesbitin aksini ifade etmelerine, bazı bölümlerin ve evlerin sürekli ikamet için kullanıldığını, bir bölümünün yazları kullanıldığını bildirmelerine, bozmadan önce dinlenen yerel bilirkişiler ise çekişmeli taşınmazın … olarak kullanıldığını ifade etmelerine rağmen, bu çelişki usulünce giderilmediği, tesbit bilirkişilerinin dinlenmediği, ayrıca çekişmeli taşınmazın keşifte elde edilen fotoğraflarında; çevresinde sıkça … ağaçları bulunduğu, yakın zamanda yerleşime açıldığı, üzerindeki taşlar toplanarak büyük kütleli kayaların etrafına yığıldığı yada içinde büyük kütleleri kayaların bulunduğunun görüldüğü, her ne kadar, bozma kararında değinilen araştırmalar gereği gibi yapılmamış, uzman bilirkişi rapor ve krokileri bozmada belirtilen özelliklerde değilse de; gerek bozma öncesi gerek bozma sonrası yerel bilirkişi beyanları, taşınmazın fotoğrafları ve memleket haritasındaki görüntüleri, çevresi, dosya içindeki tüm deliller ile birlikte incelenip değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmazın üzerinde tam kapalılık oluşturmayan ancak sıra ve guruplar halinde … ağaçları bulunan ve … olarak kullanılan orman alanı olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesinin ilk fıkrasında “tabii olarak yetişen ve emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır” dendikten sonra, bu genel kuralın istisnaları ikinci fıkrada “A” dan “J” bendine kadar sayıldığı, üzerinde tabi olarak yetişen ve emekle yetiştirilen ağaç ve ağaçcık topluluğu bulunduğu halde orman sayılmayan yerlerin, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi “F” bendinde “orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve … arazisi olarak kullanılan, dağınık veya yer yer

-2- 2006/14028-17504

küme ve sıra halinde ki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler,” “G” bendinde “ (Değişik: 22/5/1987 – 3373/1 md.) orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,” “ H” bendinde ise “ (Değişik : 05.11.2003 – 4999/2. md.) orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleri ile özel mülkiyette bulunan ve muhitin hususiyetlerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan (İptal sözcük: An. Mah. nin 17/3/2004 tarih ve 2003/100 E., 2004/33 K. sayılı Kararı ile) (…) fıstık çamlıkları ve … meşelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar;” orman sayılmayan yer olarak belirlendiği, çekişmeli taşınmazın gerek 1953 yılında çekilen … fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritasındaki görünümü, gerekse keşifte çekilen fotoğraflarına ve üzerinde bulunan … ağaçlarına göre, tam kapalılık oluşturmasa da, dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde … ağaçları ile kaplı olduğu, davacı gerçek kişilerin tapu kaydı yada tasarruf belgeleri(vergi kaydı gibi) bulunmadığına göre, orman sayılan yerlerden olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, taşınmazın … amaçlı kullanılması, yada iskan amaçlı kullanılmasının bu niteliğini değiştirmeyeceği, bu nedenlerle davaların reddine ve çekişmeli parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi) gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, gerçek kişilerin davaların REDDİNE, katılan Hazinenin davasının kabulüne çekişmeli parselin tesbitteki gibi orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve davacılar … … ile … … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşen bozma kararı gereğince işlem yapılarak davaların reddine ve çekişmeli parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar … ve … …’ın tüm temyiz itirazları, Hazinenin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, ormanların mülkiyeti Hazineye intifası ile Orman Yönetimine ait olduğu, … ve Hazinenin birlikte davalı sıfatı bulunduğu, her ne kadar Hazine katılan sıfatıyla gösterilip davasının kabulüne denmişe de bu yanlışlığın sonuca etkili olmadığı, … ile Hazine ayrı ayrı kendilerini vekille temsil ettirdikleri, gerçek kişilerin davaları red edildiği halde, davalı yönetimler yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinin üçüncü satırındaki “tayin edilen” tümcelerinden sonra gelen “taktir ve tayin edilen 350,00. YTL vekalet ücretinin davacılar ve müdahil davacı … …den tahsili ile davacı Maliye Hazinesi ile Orman İdaresine verilmesine,” tümcelerinin kaldırılarak, bunun yerine; “… ve Hazine için ayrı ayrı taktir edilen 400.00.- YTL şer Avukatlık ücretlerinin davacılar ve müdahil davacı … Sertelliden tahsili ile kendilerini Avukatla temsil ettiren Maliye Hazinesi ile Orman İdaresine verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/12/2006 günü oybirliğiyle karar verildi.