Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/13943 E. 2006/16493 K. 28.11.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/13943
KARAR NO : 2006/16493
KARAR TARİHİ : 28.11.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi, 09.03.2000 günlü dilekçe ile 1994 yılında satış senedi ile satın alarak üzerine bina yaparak kullandığını ileri sürdüğü … Köyünde bulunan 3654 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman sınırları içinde ise de, makiye ayrıldığı halde, … tarafından 1942 tahdit sınırları esas alınarak konutun tahliyesinin istendiğini iddia ederek Orman Yönetiminin elatmasının önlenmesini ve çekişmenin giderilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 18.06.1981 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değinilen 2. madde uygulaması, 15.08.1985 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2896 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması ve 14.11.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 ve 3373 Sayılı Yasalar ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve … Köyünde yer alan çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda … Devlet Ormanı sınırları içinde bulunduğu gibi 1977, 1985 ve 1990 tarihlerinde yapılan 2. ve 2/B madde uygulamalarına konu edilmeyip, 1942 tahdidinde olduğu gibi orman sınırları içinde bırakıldığına, taşınmazın da içinde bulunduğu … Devlet Ormanının 1961 yılında yapılan tapulama çalışmalarında paftasında Devlet Ormanı yazılmak suretiyle tespit dışı bırakılmış ise de, tapuya tescilli orman niteliğinde olmadığından söz edilerek 2. ve 2/B madde uygulamalarına konu olmayan ve itiraza uğramayan bölümleri 2000 yılında yapılan kadastro tespiti sonucu … Köyü 383 parsel numarası ile 3481972,84 m2 yüzölçümünde ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edildiğine, 21.07.1952 tarihinde … tefrik tutanağı düzenlenerek 14.08.1952 tarihli 1/10.000 ve

1/25.000 ölçekli haritadan … ve … tevzi komisyonuna bildirilmek üzere İstanbul Orman Başmüdürlüğüne gönderilmişse de, Başmüdürlük konuyu … Yener başkanlığındaki heyete inceletip aldığı, 27.01.1953 tarihli raporda belirtilen 4 maddelik gerekçe ile … tefrikini onaylamadığı ve … tevzi komisyonuna da bildirmediği, Orman Genel Müdürlüğü 29.03.1995 ve 21.05.1954 tarihli emirlerle konuyu kesin karara bağlamak üzere Avni Dikcan başkanlığındaki heyete inceletip, 04.07.1954 tarihli raporu aldığı ve “… evvelce … olarak belli edilen sahada değişiklik yapılmasının uygun görüldüğü, hakkında Devlet Bakanlığına bilgi verildiği ve Ziraat Bakanlığının da tasvibine iktiran eylediği bildirilmekle” raporun altına 22.03.1955 tarihinde şerh verildiği, makiye ayırma işleminin sonuçlanmadığı, keza yeniden 2 numaralı tahdit komisyonuna incelettirildiği, adı geçen komisyonun verdiği 02.05.1963 tarihli raporla “yerin eğim, erozyon ve diri örtü durumu itibariyle evvelden beri bugünkü haliyle orman mefhumu içinde mütalaa olunması, makiye tefrik muamelesinin iptaliyle orman rejimine tabi tutulmasının” bildirilmesi üzerine 20.05.1963 tarihli Başmüdürlük oluruyla “… Köyü mülki hudutları içinde bulunan arazinin makiye ayırma işleminin iptali ile orman rejimine uygundur” oluru verildiğine, bu nedenle, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi … Köyü Devlet Ormanında makiye ayırma işleminin hiçbir zaman sonuçlandırılmadığı, bir an için sonuçlandırıldığı kabul edilse bile 20.05.1963 tarihli olurla iptal edilerek orman rejimi içine alındığına, kaldı ki davacının 6831 Sayılı Orman Yasasına Muhalefet Suçundan mahkumiyetine ilişkin Sulh Ceza Mahkemesinin kesinleşen kararının Borçlar Yasası 53. maddesi gereğince tarafları bağlayan kesin hüküm niteliğinde bulunduğuna ve yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/11/2006 gününde oybirliği ile karar verildi.