Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/1389 E. 2006/1904 K. 20.02.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1389
KARAR NO : 2006/1904
KARAR TARİHİ : 20.02.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Kütüklü Köyü … mevkiinde bulunan toplam 4 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Hazinenin dava dilekçesinin 1. sırasında belirtilen 5620 m2’lik yerle ilgili açtığı tescil davası eldeki dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece, davacı …’nun davasının kabulüne, Hazinenin davasının reddine, dava dilekçesinin 1. sırasında yazılı 5620 m2, 2 sırasında yazılı 30.613,50 m2, 3. sırasında yazılı 16323 m2 ve 4. sırasında yazılı 20.696,50 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında yapılmış ve sonuçları 04.09.1953 – 03.10.1953 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece, dört parça toplam 73252 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucu orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanmışsa da davaya konu taşınmazlara yakın komşu; 126 ve 128 parsel kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü fundalık, …, çalılık okuduğu, yine Kütüklü Köyünde 1953 yılında yapılan genel arazi kadastro sırasında düzenlenen paftada çekişme konusu taşınmazların bulunduğu alanların fundalık, çalılık ve … olması nedeniyle tapulama harici bırakıldığının görüldüğü, hükme dayanak alınan ziraat yüksek mühendisi ve harita mühendisinin birlikte hazırladıkları 07.06.2004 tarihli raporda krokide 1, 2 ve 3 nolu taşınmazların halen % 10, 4 nolu taşınmazın ise % 5’lik bölümünün sabit kayalıklarla kaplı olduğu, yine Jeoloji Yüksek Mühendisinin 09.06.2004 tarihli raporunda taşınmazlar üzerindeki toprağın Akdeniz kıyı kuşağına özgü Kaliçileşmiş ve Karbonatlaşmış tipik kırmızı Akdeniz toprağı olup, güneşle … süre teması nedeniyle CaCo3 kireçtaşına dönüşmekte olduğunu, tarıma elverişli ise de, … … yapıldığından hızla serleştiğini ve yaklaşık % 10’luk bir bölümünün kayaya dönüştüğünü bildirmiştir.
Yörede; bugüne kadar orman kadastrosu yapılmamıştır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü … ve orman muhafaza karakteri taşıyan yerler orman sayılır. Dava konusu taşınmazlar üzerindeki taşlık ve çalılıkların 1970 yılında temizlenerek imar ihya edildiği bildirilmiştir. Bilimsel olarak eğimi % 12’yi aşan funda ve makiyle örtülü yerler orman sayılacağından, bu nitelikteki taşınmazlar yönünden davanın reddi gerekir. Süresi neye ulaşırsa ulaşsın öncesi orman olan yerlerde sürdürülen zilyetliğe ve imar ihyaya değer verilemez. Yine taşınmazlar içerisindeki sabit … alanların jeoloji ve … bilirkişiler aracılığı ile saptanıp, bu yerlerin dahi devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve özel mülkiyete konu olmayan yerler olduğundan bu bölümlerin de ayrılması gerekir.
O halde; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mahendisi, bir jeoloji, bir ziraat mühendisi ve … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazların gerçek eğimi, eğim ölçer aletlerle saptanıp, taşınmazların keşif günündeki durumu ve çevresi ile ilgili hakimin gözlemi ayrıntılı olarak tutanağa yazılmalı, gerçek eğimi, …, taşlık alanları ve halen sürülmeyen yerleri belirlenerek düzenlenecek krokide gösterilmeli, eğimi % 12’yi geçen funda ve makilerle örtülü yerlerin orman sayılması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 20/02/2006 günü oybirliği ile karar verildi.