Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/1367 E. 2006/4790 K. 10.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1367
KARAR NO : 2006/4790
KARAR TARİHİ : 10.04.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ve karşı davalı Hazine sınırları gösterilen 28-30 dönüm civarındaki taşınmazın yörede yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışında bırakıldığını, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu halde … tarafından işgal edildiğini bu taşınmazın Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Davacı ve karşı davalı … birleştirilen 2003/292 sayılı dava dosyası ile sınırları gösterilen taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz elde etme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek medeni kanunun 713 . maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescilini ve Hazinenin davasının reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile (A) ile gösterilen 15709.09 m2 ve (B) ile gösterilen 10513.01 m2’lik kısımların Hazine adına, (D) ile gösterilen 4129.42 m2’lik kısmın … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1955 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır. Kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki:
1- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce orman kadastrosu yapıldığı anlaşılmakta olup, bu sebeple Orman Yönetiminin de davaya katılımı sağlanarak husumet yaygılaştırılması gerekmektedir.
2- Çekişmeli taşınmaza komşu olan 280 ve 281 parsel sayılı taşınmazların genel arazi kadastrosu sırsında tapu kayıtlarına dayanılarak … kişiler adına tespit gördüğü ancak davalı olduğundan tapuda halen tescil edilmediği, oysa taşınmazların gezici kadastro mahkemesinin 1956/956-1960/284 sayılı ilamı ile Hazine adına tahdit ve tespit edildiği anlaşılmakta olup, dosya getirtilerek bu taşınmazların durumu tam olarak tespit edilmemiştir. Mahkemece gezici kadastro mahkemesinin 1956/956-284 sayılı dava dosyası getirtilerek bu taşınmazların durumu tam olarak saptanmalı eğer mahkeme kararı kesinleşmiş ise taşınmazların tapuya tescili sağlanmalıdır.
3- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapıldığı anlaşılmakta olup mahkemece orman kadastrosuna ilişkin belgeler getirtilmemiş ve mahallinde uygulanmamıştır; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtilerek önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman … orman mühendisleri arasından

seçilecek bir orman yüksek mühendisi,bir … mühendisi ve bir harita mühendisi bilirkişi bulunamadığı taktirde bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası uygulattırılmalı; taşınmazın konumu uzman ve … ehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli;ayrıca çekişmeli taşınmazın (D) ile gösterilen kısmının gezici kadastro mahkemesinin 1956/956 esas sayılı dosyasında ne şekilde gösterildiği ve nitelendirildiği saptanmalıdır. Bu şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda taşınmazın tamamının yada bir bölümünün kesinleşen orman sınırları dışında kaldığının saptanması halinde, yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak … mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar … kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 10/04/2006 günü oybirliği ile karar verildi.