Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2006/1362 E. 2006/4614 K. 06.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1362
KARAR NO : 2006/4614
KARAR TARİHİ : 06.04.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 110 ada 74 ve 427, 116 ada 15 parsel sayılı sırasıyla 216.93 m2, 2673.54 m2 ve 1051.09 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 74 parsel hali arazi niteliği ile, 15 parsel orman niteliği ile, 427 parsel ise, davacı … kişilerin zilyetliğinde olduğu ve 2/B alanında kaldığı şerh edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazlar ile aralarda kalan yolun orman niteliğinde olduğu, davacı … kişiler ise, 427 parselin kendilerine ait olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, … kişilerin davalarının reddine ve dava konusu 116 ada 15 ve 110 ada 74 parsel ile aralarındaki yolun orman niteliği ile Hazine adına, 427 parselin ise, tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2000 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazların yörede yapılan 1976 yılındaki orman kadastro çalışmasında tahdit sınırları içinde kaldığını, daha sonra yapılan 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan 4.madde çalışmasında ise, çekişmeli 427 parselin 2/B madde uygulamasına konu olduğunu ve çekişmeli taşınmazlardan 116 ada 15, 110 ada 74 parsel ile bu parseller arasında kalan 345.74 m2 yüzölçümündeki yolun orman sayılan yerlerden olduğunu açıklayarak taşınmazların tahdit hattına göre konumunu işaretleyen kroki sunmuştur. Mahkemece, çekişmeli 116 ada 15 ve 110 ada 74 parsellerin ve bu parseller arasında bulunan 345.74 m2 yüzölçümündeki yolun orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, çekişmeli 110 ada 427 parsele yönelik olarak Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki uzmanlığına başvurulan orman bilirkişisinin çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumunu 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan ve kesinleşmeyen orman tahdit haritası üzerinde işaretleyerek gösterdiği, kesinleşen 1976 yılına ilişkin orman tahdit hattına göre taşınmazların konumunun gösterilmediği, 1976 yılına ilişkin orman tahdit haritası ile 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan çalışma gereğince yapılan aplikasyon haritası arasında hatlar yönünden bazı farklılıkların bulunduğu, (aynı mahkemenin 07/04/2004 tarih 2001/52-45 sayılı kararının temyiz edilmesi sonucunda Dairemizin 07.07.2005 … ve 2006/6804-9240 sayılı bozma ilamında da belirtildiği gibi) kaldı ki; dosya içerisinde 1976 yılına ait orman tahditine ilişkin evrakların da mevcut olmadığı saptanmıştır.

Açılan bu dava, hem kadastro tespitine itiraz hem de 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Zira yörede 2000 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmaları bu dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Bu nedenle, çekişmeli 427 parselin 1975 yılında yapılan orman tahdit çalışmasında tahdit içinde iken 2/B uygulamasına konu olduğunun saptanması halinde bu taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediği hususunda araştırma yapılması gerekmektedir.
6831 Sayılı Yasanın değişik 2/B maddesinde (bilim ve … bakımından orman niteliğinin kaybından) söz edilmiştir. Bu madde doğal ve … anlamda nitelik kaybını içermektedir. Yoksa her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, erozyona sebep olacak biçimde teraslama yapması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi nitelik kaybı değil, zorla niteliğin kaybettirilmesidir. Bu yöntemle, ormanlarda nitelik kaybettirilmesinin doğal sonucu erozyon ve ormanın yokolmasıdır.
Yasa, bu yolun açılmasını amaçlamamıştır. Yasanın tanımladığı nitelik kaybı içinde bu tür olaylara yer yoktur. Aksi halde, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribatına ve yokedilmesine izin veriyormuş gibi bir sonuca ulaşılır ki, bunu kabul etmek olanaksızdır. Suç teşkil edecek biçimde zorlama yolu ile ormanın niteliğinin yokedilmesi yasalarla korunamaz. Şu halde, uzman orman bilirkişinin anılan bu olguları raporunda tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını açıklaması gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında … orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 1976 tarihinde kesinleşmiş tahdit haritası, 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan ve kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin orman tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli 427 parselin tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli çalışma tutanaklarında bahsedilen şahıs tarlaları ve mevkii adları hususunda yerel bilirkişilerden faydalanılmalı, çekişmeli 427 parselin 2/B uygulamasına konu olduğu belirlendiğinde ise, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü araştırılmalı, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve … bakımından tam olarak orman niteliğini yitirip yitirmediği, tarım toprağı niteliğine dönüşüp dönüşmediği, el çekilmesi halinde ormana dönüşme olgusunun bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişilerden bilimsel açıklamalar içeren rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2006 günü oybirliği ile karar verildi.