YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/13444
KARAR NO : 2006/13494
KARAR TARİHİ : 13.10.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 251 ada 22 parsel sayılı 9.046,53 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden olarak tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli yerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin … Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 28/04/2004 tarihli rapor ekindeki krokide (A1) ile işaretlenen 5.075,56 m2 yüzölçümündeki bölümünün davalı … adına, (A2) ve (B) ile işaretlenen sırasıyla 2.658,84 m2 ve 1.312,13 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Davacı … Yönetiminin temyiz itirazları çekişmeli taşınmazın … bilirkişi tarafından düzenlenen 28.04.2006 tarihli raporda (A1) ile işaretlenen bölümüne yönelik olup, mahkemece bu yer hakkında verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Çekişmeli taşınmazın dört tarafı ormanla çevrili olup davalı tapu kaydına tutunmamış, kadastro tespiti ise belgesizden davalı kişi adına yapılmıştır. Bu durumda çekişmeli taşınmaz 6831 Sayılı Yasanın 17/2.maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde olup zilyetlik yoluyla kazanılmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dünüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Hukuk Genel Kurulunun 10.12.1997 gün 1997/20 – 808 E., 1997/1039 K.; 13.10.1999 gün 1999/8-689 E, 1999/822 K; 10.11.2004 gün 2004/7-531-E, 2004/582 sayılı kararları da bu yöndedir.Diğer taraftan tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş, kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca; bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla
ormandan … kazanımından söz edilemez. 6831 Sayılı Yasanın 17/2.maddesi uyarınca taşınmazın 4 tarafının ormanla çevrili olması ve mülkiyet belgesinin bulunmaması halinde orman bütünlüğünün bozulduğu, orman içi açıklığın oluştuğu kabul edilmektedir. Hal böyle iken çekişmeli taşınmazın (A1) ile işaretlenen bölümünün de orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.10.2006 günü oybirliği ile karar verildi.